Selamlar^^
Kitap ilk elime geçtiğinde kalınlığından korkmuştum ama sonradan bir iki sayfa okuduğum zaman akıcılığı ve kitabın konusu o kadar güzeldi ki hemen okumak istedim.
Kitabın fantastik yönüne hayran kaldım, bu yüzden kitapta aktı gitti. Böyle bir kitap bekliyor muydum, konuyu bilmeden önce hayır ama okumaya başladığım zaman dedim bu farklı bir kitap olacak dedim. Kitap masalsı gibiydi, içinde de masallar vardı tabii. O yüzden kitap akıp gitti, sadece benim elimde yine kaldı. Hem hastalıktan hem de zamanım olmadığından hemen bitiremedim ama her bir sayfa o kadar heyecanlıydı ki bir zaman sonra elinizden bırakamıyordunuz.
Çok küçükken anne babasını trajik bir şekilde kaybeden Loulie, yanında küçüklüğünden beri onu koruyan sihirli bir cinle, cinlerin düşman olarak görüldüğü ve avlandığı bir şehirde gizlice ticaret yapmaktadır. Bir zamanlar cinlere ait olduğu bilinen, sahibine inanılmaz güçler sağlayan sihirli emanetlerin peşindedir.
Ancak Loulie, çekingen oğlunun hayatını kurtarınca, güce doymayan sultanın dikkatini çeker. Tüm cinlerin varlığına son vermeye kararlı sultan, Loulie’yi, oğlunu ve kendi sırlarına gömülü fedaisi Aisha’yı imkansız bir görev için Kumdenizi’ne gönderir. Kumdenizi’nde onları gulyabaniler, intikam peşinde bir cin prensesi ve çöl kumlarına gizli tehlikeler beklemektedir.
Masalların gerçek, illüzyonun ise hakikat olduğu bir dünyada Loulie düşmanlarının, büyüsünün, hatta kendi geçmişinin bile göründüğü gibi olmadığını keşfedecek ve kendini içinde bulduğu bu gerçeklikte kim olacağına karar vermek zorunda kalacaktır.
Loulie sihirli ciniyle beraber emanetleri bulup satarak geçimini sağlamaktadır. Her ne kadar cini olsa da yaşadığı yerde cinler yasaklanmıştır ve bulunduğu an hemen yok ediliyor. O yüzden gizliden iş yapmaktadırlar.
Bir gün prensi kurtardıktan sonra sultan ondan bulması gereken bir şey için uzak bir yere gönderir. Yanında da prens olacaktır. Zorlu bir görev olsa da verilen görevi yapmak zorundadır ama çıktıkları yol ne kadar kolay gözükse de hiç ummadıkları şeylerle karşılaşacaklardır.
Loulie'nin cesaretine hayran kaldım, ciniyle beraber tek başına büyümüş, bir şekilde hayatını devam ettirmiş ve sonradan yardım etmelerine hayran kaldım. Güzel bir karakterdi. Son kısımlarda sürekli sırlarla karşılaşması haklı olarak tavrına yansıdı. Haklı mıydı, evet ama bazısında neden böyle triplerini sevinsene kız dedim sdfghjkl
Prens Mazen babasının ısrarları sonucunda sarayda yaşamaya zorlamaktadır. Saraydan çok sık çıkmadığı için silah kıllanmayı, savaşmayı bilmemektedir. Abisi Omar'dan korkmasına rağmen ondan az da olsa destek alan Mazen sırrını öğrenen abisinden sonra yine de saraydan çıkıp merkezde gezmeye gider. Bir gün başına iş açınca sarayda işler karışır.
Bir şekilde Loulie'nin yanında gitmek durumundan kalır.
Mazen'in bir prens gibi değil de evin ortanca ve el bebek gül bebek büyütüldüğünden çok fazla bir şey bilmemesi bu yolculukta çok şey başına getirmesine yol açar ama buna rağmen mücadele etmesi çok güzeldi. Ne demek istediğimi okuyanlar anlar, anladı ya. Mesela son kısımda başına gelenlere üzüldüm, sırtından bıçaklandı resmen. Fenaydı o kısımlar. Devamından neler olarak merak ediyorum açıkçası.
Diğer karakterlerimiz Qadir ve Aisha yan karakterlerdi ama bu yolculukta çok fazla şeyler yapacaklar. Kitapta üç karakteri ayrı ayrı okuduk, sadece Qadir'i okumadık. Onu okumamamız normal ama, belki devamında olur belki.
Sırlar sırları kovaladığı için bu karakterler için detay vermeyeceğim. :)
Ama her bölümde şok olmamızı sağladılar. Ayy uzun zamandır spoiler yazmıyordum, azıcık bu kitap için yazayım. :D
Şimdi evet kalın bir kitaptı ama her bir bölümü bitirdiğimde şok üstüne şok yaşadım. Çünkü bir yerde tamam her şey bitti derken diğer bölümde ana ne oluyor lan burada diyorsunuz. Şu an bu yoruma yazılmayacak şey ama ciddi ciddi böyle oldum. Yazar fena ters köşe yaptı sürekli. :O
Kitap akıcıydı, zaten bölümlerde kısaydı. İlk kitabı okuduğumda yolculuk kitabı, çok sevmem esasında. Çünkü olaysız geçiyor genelde ama burada doğru düzgün yolculuk göremediler ki sdfghjk Daha ilk dakikadan olanlar oldu. :D Gidecekleri yere kadarda neler yaşadılar neler.
O yüzden diğer yolculuk kitaplarından çok farklıydı. :)
Bir de son kısımda yaşananlara şok oldum, tamam o kapasitedeki bir kişiydi ama bu kadarda değildir dedim. Sonrasından cinlerin kanlarının işe yaraması. Yani yazarın zekası ve hayal gücüne hayran kaldım. O yüzden okuması zevkli bir kitaptı. Son kısımda da o neydi öyle, o yüzden bir kez daha ikinci kitabı İSTİYORUMM!!! <3
-SPOİLER-
İlk olarak yazarın karakterleri sürekli öld*rüp sonran bir şekilde ortaya çıkarmasına hem çok sevindim hem şok oldum sdfghjkl Yani o kısımları okurken çok üzülüyordum, sonra bakıyorum karakter bie şkilde geri gelmiş. O yüzden fantastik kitaplar en iyisi asdfghjk
Sonrasında cinlerin ruhlarının eşyalarda olmasa muazzam bir olaydı. Ve çok işe yarıyordu.
Bulmaları gereken lambanın bir anda kötü çıkması, sonrasında ise bizimkilere yardım etmesi müthiş bir olaydı ama o kötü prens yok mu -_- Tam bir ş*refsiz çıktı!!
Yani tamam kötüydü ama bu kadar adi çıkacağını tahmin bile edemedik yani. İkinci kitapta cezasını bulsun inşallah -_-
Son kısımda cin diyarına gittiklerinde oranın nasıl olduğunu anlatmalarına hayran kaldım. İşte bu yüzden daha çok ikinci kitabı istiyorum. :D
-SPOİLER SONU-
Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum, tabii bazı yerlerini anlamadım. O da yaza yazarın dilinden ya çeviriden ya da benim dikkat edememeden ama çok fazla terim, karakter olunca kafa gidiyordu. O yüzden bir puan kırdım ne yazık ki.
Ama bu önermeme engel değil. Fantastik severlere daha çok öneriyorum ki kesin bayılırlar.
İnşallah devamı kısa zamanda çıkar, merakla ve heyecanla bekliyorum. :)
Kitaba Puanım 5/4^^
Alıntılar^^
"Aman dikkatli ol Yousef."
"Sonsuzluk, birine minnettar kalmak için çok uzun bir zaman."
*****
"Kim bilir? İnsanlar sürekli masallar uyduruyor, ama masallar biler gerçek kırıntılarından doğar."
Kaybetmek böyle bir şey. İnsan kaybedene kadar kaybettiğinin değerini anlamıyor.
*****
En acısı da yalanlar değil, gerçeklerdi.
*****
Bir kahramanla bir ödleğin arasındaki tek farkı, birinin korkularımı ve kavgalarını unutması, diğerininse korkuya kapılı kaçmasıdır.
*****
"Güç aşığı aptallar yıkımdan başka ne ister?"
Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Elinizi korkak alıştırmayın^^ :D