Selamlar^^
Barut timinin en sessiz adamının kitabı olan Bülbül Kapanı çıktığından dedim onu okurum, Gökçen'den spoiler yerim falan diye serinin üçüncü kitabı okudum. Kitabımı ve karakterimiz yine bildiğiniz gibi.
Buradan sonra ilk iki kitaptan spoiler olacaktır, şimdiden uyarıyorum. :)
İkinci kitabın sonunda aileler gitmiş, ortam bizimkilere kalmıştır. Buradan sonra yansın geceler vs vs derken ortalık karışıyor tabii ki.
Şimdi neden böyle dedim açıklayayım, ben ikinci kitap için bazı yakınlaşmalar için çok şaşırmıştım, sonra çoğu kişi mesaj atmıştı ki üçüncü kitapta daha aşırısı var. O yüzden yansın geceler dedim. :D
Bu seri beni çok güldürüyor ama güldürdüğü kadar da çok üzüyor be. Nedenini okuyanlar anladı. Tabii üzüntünün yanında bu sefer baya sinirlendirdi. Onun sebebi birazdan sizlerle. :D
Sayısız mücadeleyi ve engeli aşıp bir araya gelen Gökçen ve Murathan için artık aşklarını doya doya yaşama vaktidir. Tek istekleri birbirlerine sımsıkı sarılmak ve kaybettikleri zamanı telafi etmektir. Ancak olaylar bekledikleri gibi gelişmez ve birlikte kurmaya çalıştıkları küçük dünya daha var olamadan yerle bir olur. Büyük bir nefret, kayıp ve azılı düşmanlarla dolu karanlık bir girdabın içine çaresizce çekilirler.
Gökçen ve Murathan kendilerini zorlu bir yol ayrımında bulacaklardır.
Aşk mı? Yoksa yaşatmak için yapılan büyük bir fedakârlık mı?
Seçim yapmak ikisi için de kolay olmayacak, hayatın onları sürüklediği dipsiz uçurumlara beraber yürüyeceklerdir.
Gökçen yaşadıklarından sonra zorlu zamanlar geçirir ve bu zamanları da Murathan sayesinden atlatır. Kaçıldığı zaman ona yardım eden Zehra'yı da bir şekilde hayata adapte etmeye çalışır.
Kendisinden saklanan sırlar yüzünden zor durumlar yaşayan Gökçen bu yüzden daha da sıkıntılı zamanlar yaşar bu sefer daha zorlanacaktır çünkü kendisine iyi gelen kişi yanında değildir.
Şimdi böyle yazınca garip oldu ama spoiler vermeden anca bu kadar arkadaşlar.
İlk iki kitapta Gökçen'in bazı hallerine gıcık olmuştum ama çok şükür burada öyle değildi ve çoğu yaşadığı şeyler yüzünden kendisine üzüldüm açıkçası.
Ama şurada bir anlaşalım, Murathan Gökçen'e gelme dedi geldi. O nişana gitme dedi, gitti. O yüzden Murathan'ın kızmasında haklı sebepleri vardı kısacası ama ne yazık ki yaşadıkları için üzülmeme engel değildi. Bu konuyu Murathan'ın kısmında açacağım. :D
Murathan Gökçen'in yaşadıkları yüzünden intikam almak ister ama aradıkları kişi ortadan kaybolur. Yine de Gökçen'i düşünerek söylemez ama büyük hata yaptığını ne yazık ki acı bir şekilde öğrenir. Ayy tamam burada az buçuk bir şeyler yazmış olabilirim. :D Ama ne yapayım üç kitapta aynı karakterleri okuyoruz. :D
Gelelim biraz önce yazdığım şeye, Murathan olanlar yüzünden kendini suçluyor ve saçmalıyor. Az çok tahmin ettiğim şey olacakken tabii işler başka şeye evriliyor ama o süreçte cidden sinir oldum Murathan'a. İlk defa diğer kitapların yanından Murathan'a sinir oldum sdfghjk
Barut timin elemanları olaydı. Barbo'nun yine sıkıntıları var tabii ki, üzüldüm beee. :/
Aybüke başkan ve Süleyman'ın işler iyice karışıyor, bunlara da üzüldüm açıkçası. :/ Ama şok olduğum yerler oldu, Aybüke'nın yaşadıklarını öğreniyoruz. Yine hüzünlü yerler ama ilk kısımda Süleyman'a yardım etmesi çok tatlıydı. :)
Zülfükar'ın ikinci kitapta birkaç ipucu vermişti zaten, okuyanlar biliyordur. Burada işler karışıyor tabii ki. Bir de Hasan Abi ortaya çıkınca daha da komik bir hal alıyor. Devamında ne acılar yarabbi diyeceğiz asdfghjk Ama ne yazık ki bazıları hak ediyor. :D
Son kısımda dedim Ayşegül'e de buluruz bir tane ama neredeeee, kız en çok hak eden ama şu askeride bir tane adam seçemedi(Seçtirmedi yazar asdfghjk)
Ama umudumuz var. :D
Genel olarak seride en sevdiğim kitap oldu, hem hüzünlü, hem eğlenceliydi. Bütün karakterleri okumaktan zevk aldım, ikincide çok az okumuştum çünkü.
Ve en önemli meseleye gelelim. Kitaptaki smut durumuna. İkinci kitapta okuduğum yerden sonra bu kadar beklemiyordum ama şok oldum. Ya yazmak isteğe bağlı, yazar bu konuda çekinmemiş ve yazmak istemiş ama bu kadar beklemiyordum. Hele o son kısım.
Şok oldum evet ama ikinci kitap için yazdıklarımı tekrarlamayacağım. Alan memnun, yazan memnun ama ebeveynler çocuklarınıza okuturken on kere değil, yüz kere değil, bin kere düşünün. Hatta ilk siz okuyun neden okumayacaklarını anlayın. ;)
Haa çocuklar sizi dinleyecek mi? Sanmam. :/
Bu arada bana gelen mesajlarda öyle bir anlatıldı ki dedim kitap komple smut ama abartma söylemlermiş. O kadarda değildi yani, bir iki yerde vardı sadece.
Yorumum böyle, biraz önce de dediğim gibi ilk ikiye göre gerçekten sevdim. Devamından birkça spoiler aldık tabii, kaçar mı ama ondan önce Bülbül Kapanı var, bakalım orada olaylar olacak mı? Dördüncü ne zaman çıkar bilemem, hatta beşe kadar gider mi onu hiç bilmiyorum ama her kitabın sonundan yeni çift ortaya çıktığından büyük ihtimalle bu beşe kadar gider. Uzun serileri sevmem ama bu seri uzasın ya, okunur. :D
Bu arada ilk iki kitabı okumak için tık tık!!
Kitaba Puanım 5/4^^
Alıntılar^^
Ona karşı devasa bir sevgi patlaması yaşıyordum içimde. Tek bir isteğimle bana Zehra'yı getirdiği için ve tek bir sözümle dünyaları ayağımın altına sereceğini hissettirdiği için...
*****
“Yıllarca yaptım o işi ben,” dedi sakince. Elinin içindeki elimi daha çok sıktı. “Artık seni bir fotoğraf karesine bakarak özlemek istemiyorum."
“Temizliğim beğenilmiyor sanırım,” diyebildim sadece.
Evet, demesini bekledim ama demedi. “Varlığın hissedilmiyor,” dedi onun yerine. "Bırak, dağınık kalsın. Görmesem de orada olduğunu bileyim. Varlığını yanımda hissedeyim. Sen dağıt, ben arkanı toplarım.”
*****
Yeniden arkasını dönüp, ilerlerken dudaklarında derin bir tebessüm vardı. İzmir bugün bir mucizeye şahit oluyordu. Çünkü Kepçük, yürüyerek bitiremediği yolları aşıp Pamuk'a gidiyordu.
*****
Evimin neresi olduğunu sorsalardı göstereceğim tek yer burasıydı. Bu gövde, bu sıcaklık.
*****
"Gelin çünkü..." dedi Barbaros sözün gerisini beklediğini belirtircesine.
Hiçbir erkeğin gözlerine bakmadığı kadar uzun baktı Barbaros'un gözlerine.
"Geldim çünkü..." diye tekrarladı.
"Sen gelmedin."
*****
"Ben senin neyin olayım?" dedim.
"Saçlarınla gecem ol, yıldızım ol, ayım ol. Sonra gün doğsun gözlerinde. Güneşim ol, gökyüzüm ol."
Bir yorumun daha sonuna geldik, başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^