Parola Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Parola Yayınları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2024 Pazartesi

Safir Kalesinin Laneyli Leydisi//Büşra Köprü Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitabın ilk duyurusu yapıldığında vay be bizde de böyle kitaplar çıkıyor ha dedim, çoook güzel
Peki o şaşırdığım kitap nedir? Bir sabah uyandığında okuduğu webtoon’un kötü karakteri olarak uyanan karakter. Bu tarz çok okumuş ya da görmüşsünüzdür. Genelde webtoonlarda oluyor ve işler çok farklı oluyor. Burada da okuduğunuz zaman sanki webtoon okumuş gibi hissettim. Zaten olaylar webtoon içinde geçiyor ve okurken gözünüzün önüne hep çizimler geliyor bu o kadar hoşuma gitti ki kitaptan daha çok zevk aldım. :D


Kendi hâlinde, sıradan bir hayat yaşamakta olan Arima bir sabah uyandığında, gözlerini son okuduğu kurgunun içinde açar. Üstelik ruhu, kitabın kötü karakteriyle yer değiştirmiştir. Bu da yetmezmiş gibi kurgunun en korku duyulan, dışlanmış savaşçısı Aki SAFİR ile evli olduğunu ve artık onunla birlikte yaşayacağını öğrenir.
Aki SAFİR katıldığı son savaşta onulmaz şekilde yaralandığı için kral tarafından kutsanmış ve krallığın en karanlık topraklarının lordu olarak görevlendirilmiştir. Yanında krallığın en güçlü savaşçısı ve en güçlü büyücüsüyle beraber İluna’ya hükmeden Lord Safir, kralın isteği üzerine evlendiği kadının kendi dünyasından olmadığını öğrenecek midir?
Artık Lin Safir olarak yaşamak zorunda olduğunu fark eden Arima, bu dünyanın büyülü gerçekleriyle baş edebilecek midir?


Arima bir sabah uyandığı zaman çok farklı ama tanıdık bir yerde uyandığı fark eder. Başlarda rüya olduğunu düşünen Arima zamanla olayın akışına bırakır ki uyansın diye ama saatler ve günler geçtikçe halen daha kurgunun içindedir. Alışma sürecinde ise babası anlaşmaları olarak Aki Safir ile anlaşmalı evlendirmiş ve kalesine göndermiştir. Okuduğu zaman Lin Safir çok kötü olduğunu bildiğinden bunu tersini çevirir. Kendisi gibi davranır ve çevresindeki bütün insanları şaşırtır ama en çok Aki Safir'i.
Zamanla yakınlaşmalar oldukça ve Aki'yi tanıdıkça daha çok sever.
Günler çok güzel giderken ne zaman geri döneceğini ve Aki'nin gittiğinde ne halde olacağını düşünmekten duramaz.
Arima ama kitapta sürekli Lin olarak okuduğumuz karakteri sevdim. Çok çabuk adapte oldu ama canım hazır biliyorsun rüya oğlana daha çok sarılsana, yanaşsana sdfghjkl
Yani bu yüzden çok kızdım, hazır Aki'de sana yanaşıyor falan. :D
Çok çabuk adapte olması gerçek hayatındaki tekdüzelik ve yalnızlığa yoruyorum. 
Ama canım hiç mi telefonu özlemedin, teknolojiyi falan. :D
Tamam Aki varken onları düşünmek çok saçma ama aşırı derece adapte olması azıcık garipti ya. :D


Aki Safir çocukluktan yaşadığı sıkıntılardan sonra sürekli ordusuyla beraber savaştığı zaman yaralanıp babasından verilen kalesine ve lordluk unvanını yerine getirmek için aile kurmak ister ve iki taraf içinde iyi olacak evliliği gerçekleştirirler. Aslında başta hiçbir beklentisi olmaz ama Lin ile zaman geçirdikçe aslında onun çok anlayışlı, sevgi dolu biri olduğunu fark eder ve duyguları değişmeye başlar.
Artık yanından ayrılmak istemez ve bütün işlerini aksatmaya başlar ama ondan da ayrılamaz.
Aki o kadar tatlı bir karakterdi ki diyorum ya Arima'nın teknolojiyi ve gerçek hayatını unutması o kadar olağan ki hak veriyorum yani. :D
Tabii o zamanın verdiği çekingenlik falan çok fazla, ne yapsa ne dese yanlış anlaşılma olabilir. O yüzden geri durması ve Lin'in cesareti ile bazı şeyleri açmaları çok güzeldi.
Devamında neler yapacak birilerine merakla bekliyorum. :D


Yan karakterlerde Kai'yi çok tatlıydı ama daha çok okumak isterdim ya da ne bileyim ona ayrı bir kitap olsa hiç fena olmaz. :D Bir de Terra Yuta'mız var bir de, onu daha çok sevdim diyebilirim. Tam arkadaş olacak karakter, zaten tanıdıktan sonra kitabı daha da canlandırdı. ;)
Ama bazı mevzular oldu, onları duyunca neler olacak merak ediyorum.
Yazarın kalemiyle ilk Görücü Usulü kitabıyla tanıştım, o kitabı çok sevmiştim. Yıllar sonra yine bir kitabı okudum, akıcı, güzel. Seviyorum kalemini. Sadece devam kitabını daha heyecanlı bekliyorum. Dolu dolu aşk gördük ama azıcık heyecan hiç kötü olmaz. :D
Gerçi o son neydi öyle, o kadar fena bitti ki. Dedim ne oluyor, ne oluyooorrr!!!! :D
Tahmin edebileceğiz şeyler olmuyor ama şok oldum.
Tez zamanda iki gelsin plizzzz. :D


Fantastik, aşk, tarihi kurguları seviyorsanız doğru adres arkadaşlar. Kitaptan istediğim şey ise inşallah bir gün webtoon olarak okuyabiliriz. Onu hayal ede ede okuduğumuz için olursa çok seviniriz yani. Yazarın böyle bir isteği var ama zaman ne gösterir bilinmez. Bulunması gereken tek şey çizer biri. Tercihen Koreli. :D Onların bu konuda çok iyi olduğunu webtoon okuyanlar bilir. O yüzden böyle tanıdığınız varsa bizimle bir tanıştırsanız büyük sevaba girersiniz. :)
O kadar yorumdan sonra ee haliyle öneriyorum yani, akıcı, kafa dağıtmalık, yumuş yumuş olacağınız bir kitap. Tavsiyemdir^^



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Aynaya bakmak kendim olmadığımı hatırlattığı için beni üzüyordu ama Lin olmak da istemiyordum. Ben, Aki'nin eşi ama Arima olmak istiyordum.


*****


"İnsanlar birbirlerinden bir anda uzaklaşabilir."




Burada öylece durmuş, yüzüne dokunmama izin veren adam; beni önemseyen, uysal bir kitap kurduydu sadece.


*****


Güldüğünde göğsü elimin altında titredi. Bu çok hoşuma gidiyordu. Birinin gülüşüne sebep olmak ve gülüşüne dokuna bilmek bir mucizeydi. Belki kurgusal evrende olmamdan bile daha büyük bir mucize...






Diğer yorumlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^








27 Temmuz 2024 Cumartesi

Mor Salkımlı Sokak//Payelll Kitap Yorumu^^

Selamlar^^
Bu sefer ki yorumumuz merakla beklenen bir kitaba yapıyorum hazır olun!!!
Çünkü bu yorumdan sonra ya linçlenirim ya linçlenirim dfghjkö 
Bayram öncesi yorumlara güvendiğim birinden bu kitabı görüp hemen aldım, mahalle kurgularına bayılıyorum. O yüzden mahalle kitapları dendi mi ve güzel olduğunu duydum mu hemen sepete ekler, direkt almaya çalışırım. Bunu da öyle yaptım ve gelene kadar o kadar heyecanıydım ki okumak için elimdekileri neredeyse bırakacaktım ama gelin görün ki everestte olan beklentim kitabı okumamla yere çakılmam bir oldu.
Daha ilk sayfadan anlamam lazımdı ama açılırdı, daha güzel olurdu diye diye okudum ama hayır, o beklenti vs derken cidden beklediğimi bulamadım.


Beyoğlu’nun arka sokaklarından birinde yaşıyor Ahu, Mor Salkımlı Sokak’ta. Komşuluk bağlarının hâlâ canlı olduğu, annelerin her mecliste oğullarına kız baktığı, yirmi beş yaşında olan kızların evde kaldı sayıldığı o sinir bozucu ama tatlı insanların bir bütün olduğu mahallelerde… Ahu’nun annesi Naciye Sultan kızını her fırsatta görücüye çıkarır ama Ahu her seferinde kaçmanın bir yolunu bulur. Hiç âşık olmadı. Bay doğru karşısına yirmi beş yaşına kadar çıkmadı. Ta ki alt katına taşınan abisinin en yakın arkadaşı Poyraz’a kadar… Annesine göre Ahu doktorlar, mühendisler ile evlenmeliydi, bir taksi şoförüyle değil. Ahu aşkını hem annesi hem de üç abisinden nasıl saklayacak? Her şey ortaya çıktığında başına neler gelecek?


 Ahu mahallenin en sevilen ve mütevazi kızlarından biridir. Mahallede terzi dükkanı olan Ahu her olayı bilmekte ve müdahalede etektedir.
Bir gün dükkanın kapısına dayanan birini görünce yabancı olduğunu anlar ve o gözleri unutamaz. Eve gittiğinde ise o adamın yeni komşuları olduğunu anlar. O günden sonran onunda kendisine karşı bir şey hissettiği anlar ve iş mahalle aşka dönüşür.
Ahu tam o mahallenin en sevilen, her şeyde söz sahibi olan, herkesin sırrını bilen biri. Severim böyle karakterleri. Zaten karakterlerle ilgili bir sıkıntım yok, sıkıntı mevzusu devamında gelecek. :D


Poyraz kardeşinin okulu için bütün evi İstanbul'a taşır ve asker arkadaşının apartmanına taşınır. O gün mahallede gördüğü kıza vurulunca aslında onun en yakın arkadaşının kız kardeşi ve üst kat komşusu olduğunu fark eder. Aslında arkadaşından çekinmez ama onun ailesini ve mütevazi hayatını görünce her şeyi zamanından yapmak ister.
Poyraz normal mahalle abisi işte, sert, dürüst, yakışıklı, herkes tarafından sevilir diye uzar gider.
Bu klasik karakterlerden ama işte bu arkadaşından olaylarla ilgili sıkıntısı vardı, karakter olarak olması gereken gibilerdi işte. :D

Kitapta yan karakterlerimizde çoktu, ana çiftimiz dışından iki çift daha vardı. İsim vermeyeceğim spoiler olur diye ama ikisi de kendince bir yere kadar güzeldi.
Mesela platonik olan mevzuda erkek karakterimiz biraz daha sürünebilirdi, hemen bir şeyler anladı hop aşık oldu. Yani bir de böyle kabullenme süreci falanda yoktu, ne ara aşık oldunda kızı hemen sahiplendi. Sevmedim bu ikiliyi.
Diğerlerinin hikayesi güzeldi ama o da çok havada kalmıştı, yani o duyguyu alamadım ya. Ne bileyim yıllarca sevmiş ama kavuşamamış mevzusunu okurken az da olsa o hissi yaşamak isterdim ama yok yani. Belki de sorun duygulardır? Olabilir yani. :D

                                                  
Bir de Ahu'nun annesi vardı ki evlerden ırak. Yani o kadar karaktersiz bir karakter olur sdsdfghjk Bu biraz ağır oldu ama okuyunca öyle sinir oldum ki. Tamam gerçekte bundan daha beter anneler var ama ben okurken gerçeklikten uzaklaşmak istiyorum, tam gerçeğin ortasına düşmek istemiyorum. Kapişşş asdfghjkl
O yüzden anneyi hiç sevmedim, tamam sert abiler var ama sahip çıkıyor en azından, yine beklenen karakterler ama tam bir kaynana, anne modeli yazmış yazar ama olmamış ne yazık ki.

Şimdi asıl olaya gelelim, ben neden sevmedim?
Yukarıda da dediğim gibi duygu sıfır, yani o kıskanmalar, kavuşmalar, kısacık notlar vs. okuyunca o duyguyu alamadım. İnanın öyle bir raddeye geldim ki kitabı bitirince kitap okuyamama durumuna mı girdim dedim. :/ Şu an bir şu yorumu yazınca bile o hissi hissettim resmen ve böyle olmasın bir daha diye de dua ediyorum.
Yani ne beklentiler içinde okumaya başladım neler çıktı.


Şimdi gelelim linç mevzusuna.
Bir okur kitabı okumuş, övmüş baya ama yazarın kalemi için basit demiş. Yani basit, çabuk okunan, çerez bir kitap demeye getirmiş ama yazar sen bunu al hikayesinde paylaş ve sen nasıl basit bir kelime yazarsın de. Ona eğer o kadar ateş püskürttüyse benim beğenmememe, basit değil de duyguyu vermediğini söylememe ne der acaba sdfghjkl
Ama arkadaşlar ben bu kitaba para verdim, Pr grubundan değilim, o yüzde istediğim kitaba , istediğim yorumu yaparım. Bu tarz kalemlere alışık olanlar sevebilir ya da yazarın başka kitaplarını okuyanlar alışmıştır ama benden geçmedi yaa. Başka kitabı belki, belkiiiii denk gelirsem okurum ama bilemiyorum ya. :D
O son sayfaları okumak için kendimi nasıl zorladım anlatamam sdfghjklş Yani bir de kitapta çok çift yokmuş gibi o on sayfaya da bir çift daha eklemesi. :D Şok oldum yaa :D

Uzun lafın kısası, beğenmedim. Dili basit değildi, ne kitaplar okudum bundan daha beter. Çift karmaşası, duyguyu verememe falan olmasaydı cidden güzel olurdu ama daha ne olduğunu anlamadan esas çiftimizin hemen aşık olması, daha iki çift laf etmeden oğlanın kıza güzelim demesi vs vs bunlar hep eksi puandı.
İlk kitabı elime alırken neden bu kitap ince, daha uzun bekliyordum dedim ama okurken niye bitmedi, bitsin artık şu kitap dedim. :D
O derece ters köşe oldum anlayacağız, ne yazık ki kötü bir deneyimdi. :/
Şu yorumdan sonra tavsiye kısmını es geçiyorum arkadaşlar. :D



 Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^

Kalbindeki duvardan bir tuğla daha düştü. Adam duvarlarını yıkıyordu.
Alıntıya not: Söylediği adam kitap okuyor…😍😍


*****


Ufacık bir şeyi saklarsa bir gün ayağına dolanması o kadar basitti ki en iyisi anlatmasıydı.


*****

“…Bazen ilk görüşte seversin, bazen seversin de anlamazsın, bir an gelir, fark edersin. Bazen de yıllarca tanıdığın birine durduk yere aşık olabilirsin.”


*****

“Seni sevmek tüm çaresizliklerin içinde bile güzeldi. Kalbime söz geçirebilseydim, yine de seni severdim.”





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^




  






13 Aralık 2021 Pazartesi

Kitap Alışverişi #2//BKM Kitap-Kendimize Doğum Günü Hediyeleri^^

 Selamla^^
Temmuz ayında aldığımız kitaplarım yazısını şimdi yazıyorum. Normalde silmeyi düşünüyordum ama Instagram'da anket yaptım yaz dediler, yazıyorum. :D
Yazıyı yazana kadar kitapların bir kaçını da okudum desem. :D
Hadi gelin bakalım bu kitaplar nelermiş. :)






Aslıhan Akagöz favori yazarımdır, uzun yıllardır yeni kitap çıkarmamıştı. Bu hikayesini Wattpad'de okumuştum ama bitirmemiştim. Kitabının çıkacağını duyunca nasıl sevindiğimi tahmin edersiniz. Gelir gelmez okudum hatta ama pişmanım. Şimdi bir kaç ay daha mı bekleyeceğiz, tabii yeni kitap yoksa daha çok. :/
Yazarlarımızın kitaplarını ön planda tutmaya çalışıyorum, seviyorum okumayı. Bu kitapta eğlenceli, güzeldi. Yorumumu okumak için burayı tıklayabilirsiniz. Genel anlamda eğlendiğim için size de önerebilirim, bu tarz seviyorsanız deneyebilirsiniz. ;)



İkiz alalım deyip durdu, ben de bir şey diyemedim çünkü ben daha fazla alıyorum. Beraber okuyoruz ama seçenekleri en çok ben sunuyorum. :D Bunu da okudum. :)
Genç Timaş'ın kitaplarından biri, çocuklara daha çok hitap ediyor ama ben de sevdim. Eğlenceli, heyecanlı ve gizemli sevenler için eğlenceli gelebilir.


T.Y. Mazer'in bir kitabını okudum, kalemi güzeldi. Bu biraz aksiyon barındırıyor gibi. İkiz seçip aldı, ilk o okusun ona göre ben de okurum. :) Şu an okuma listemin başlarında değil. :D


Kapağı ve konusuyla tav olduk ama gelin görün ki ikiz çok tatmin olmadı, ben de yüz sayfadan sonra yarım bırakıp ikize ne olduğunu anlatmasını istedim. O kadar kitap varken, zamanda azken neden gereksiz kitapları okuyalım ki?
Yorum gelmeyecek ama almak isteyenler detaylı ama spoiler vermeyen yorumları okuyup öyle karar versin. ;)


Bu da ikizin istediği kitaplardan biri. Yanlışlıkla iki tane vermiş, o zaman çekiliş yaptık bir arkadaşa hediye ettik. Yine ilk ikiz okusun, ben kalın ve klasik kitaplardan aşırı korkuyorum. :D



Bu siparişimizi yine BKM Kitaptan verdik. En son ki alışverişimiz harici kitaplar tez zamanda elimize geçiyor. Bir kaç tane hasarlı geliyor ama onda da kargoyla uğraşacak kadar değil. Eğer henüz BKM'den alışveriş yapmadıysanız bakabilirsiniz. ;) Şu sıralar hazır, henüz zamlar kitaplara yansımamışken indirimli kitaplardan alabilirsiniz. ;)


Bundan sonra yine alışverişi yazım gelebilir ama ne zamana?? :D
Sevgiyle ve duayla kalın^^
Daha güzelleri sizlerin olsun. ;)










28 Temmuz 2021 Çarşamba

Dilbeste//Aslıhan Akagöz Kitap Yorumu^^

 Selam^^
Nasılsınız? Beni sorarsanız şimdide bayram hazırlıklarına başladık.(Görüyorsunuz ne zaman yazıyorum, ne zaman yayımlıyorum. :P) Şu an pert bir şekilde uzandım ama boş durmayayım diye yorum yazıyorum. Aslıhan Akagöz'ün kitabına en son ne zaman yorum yazdım burada hatırlamıyorum, o kadar uzun zaman oldu ki. Yeni kitabı çıkacağını duyurduğunda çok sevindim, fazla bekletmeden de satın aldık. Hemen okumayı düşünmüyordum, kim bilir ne zaman yeni kitap gelir diyerek ama elime geçtiği an neden okumayayım ki dedim ve başladım. Özlemişim cidden, Wattpad zamanında ilk bir kaç bölümü okumuşum gibi, ondan bile emin değilim. Okudukça bir şeyler hatırladım ama okumamış da olabilirim. :D Sağlık olsun diyelim, seneler sonra kitap olarak okudum o da bir şey. 😉


Dilbeste Yenerli... Namıdiğer Beste Saimoğlu...
O, ne muhteşem bir balo gecesi ayakkabısını kaybeden bir sindirella, ne de kötü kalpli bir cadının zehirlediği pamuk prensesti. Yine de saydığımız bu masal kahramanlarıyla ortak bir noktası da yok değildi. Kurtarıcı bir prensin çıkagelmiş olması!
Kerem Saimoğlu tam Beste’nin arzuladığı türde bir eş adayıydı. Zengin, popüler, hem de fazlasıyla yakışıklı bir adamdı. Kısacası evliliği düşünen her genç kız için iyi bir kısmetti. Beste de bu kısmeti kaçırmayarak, yakışıklı prensimizin prensesi olmayı başardı. Fakat düğünün ertesi sabahı prensi tarafından terk edilen ilk prenses olacağını hiç hesap edememişti!


Konuyu bile okuduğumuzda Beste'ye aşırı kızıyoruz, çünkü bulmuş buluşturuyor arkadaşlar. :D Zengin falan önemli değil, adam yakışıklı falan yani. Hiç mi onu düşünmeden zalim Beste asdfghj
Bu kitap diğer okuduğumuz kitaplardan farklı, bu sefer kadın karakter değil adam hemen aşık oluyor, Beste'nin amacı belli. Küçük yaşta yaşadığı sıkıntılar sebebiyle hedefleri farklı olmaya başlar, bu sırada da hiç tahmin etmediği bir yerde ona ilgi gösteren yakışıklı Kerem'i bulunca hedefine daha çok yaklaşır. Aşk değil zenginlik isteyen Beste evlendiği günün sabahında eşi tarafından terk edilince ne yapacağını şaşırır. Sebebini öğrendikten sonra ise elinden ne gelirse onu yapmaya hazırdır ama artık Kerem bir kere şüphe etmiştir.
Zamanla her şey tam düzene girecekken daha da kötü olur ve bu sefer Beste aslında zenginlik değil, Kerem'i istemektedir. Aşk bu sırada kapıyı çalar.
Beste'ye ilk bölümlerde aşırı kıl oldum, Kerem'in hal tavırlarını okuyunca daha da çıldırttı beni Beste. Arkadaşı bizim gibi kendisini mantık yönüne iletse de nerdeee, Beste kendi kafasına göre tabii. Bu kısımlara cidden kızmış olsam da inanın sonradan o kadar minnoş oldular ki, okudukça sevindim ikisi adına da. Böyle tatlış kitaplarla gelin bana. 😀


Kerem Beste gibi değildi, daha ilk dakikadan Beste'ye aşık olmuş, onu kaybetmemek için elinden geleni yapmıştır. Öğrendiği acı gerçekten sonra boşanma davası açmak ister ama halen daha Beste'yi çok sevmektedir. 
Beste seni hak etmiyor der susarım Kerem ama daha yazacaklarım var. :P Yazarımız Kerem'in bakış açısından da yazmış, kitaplarda her iki karakterin bakış açısından okumayı çok seviyorum, her kitap için geçerli, daha anlamlı olmuyor mu sizce de?
Burada da vardı ve her okuduğumda Beste'ye kızıp Kerem'i çok sevdim. Diğer zengin hovardalar gibi değil Kerem çünkü, daha ilk dakikadan seviyor Beste'yi, hatta ne yaşanırsa yaşansın yine de bırakamıyor.

Kısacası her anlamda okuru tatmin eden kitaplardan biriydi Dilbeste, Okumaya başladığı zaman olaylar öyle peşi sıra geliyordu ki saat geçte olsa kitabı elimden bırakamıyordum. :D Yazarımın kalemini gerçekten özlemişim, bir yandan gülerken bir yandan üzüldüğüm yerler oldu ama genel anlamda çiftimizin mutlu anlarını okuduk kitapta. Bu spoiler değil, zaten bu tarz bir kitap okuyacağınız her türlü belli oluyor, siz sadece yaşananlara bakın. :D Kitap hakkında olumsuz bir taraf göremedim, sadece kapak eh işteydi. 😅


Klasik romantik-komedi kitaplarını seviyorsanız okuyabilirsiniz. Akıcı, eğlenceli, bir oturuşta hemen bitecek kitaplardandı. Hemen okuduğum için yine uzun bir süre bekleyeceğim yazarımın yeni kitabını. Daha ne yapalım, yenisi gelene kadar eski kitaplarını okuruz, mesela benim çok çok sevdiğim, yeri ben de ayrı olan Hasret Rüzgarları'nı tekrardan okurum. :)



Aklımda Kalanlar;

*Beste'nin kaynanası çok fenaydı ama iyi hakkından geldi Beste. :D

*Melek mevzusunda başta Kerem gibi inanmasam da sonradan ben de şok oldum. Kalbim temiz ne yapayım :P

*Beste'nin sarhoş halleri.

*Son bölümlerin tatlışlığı.

*Kerem'in Beste'yi köy evine götürmesi ve söylediği pembe yalanlar. :D 

*Yazarın eğitim konusuna değinmesine bayıldım.

*Bir kez daha Kerem'in aşkına düştüm. 💑



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Ne olduğunu bile anlamadan Kerem'in bana uzattığı elini tutmuştum. Bu hep böyle oluyordu... Ne zaman bana elini uzatsa, her şeye rağmen o eli tutmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Tuhaftı, hem de çok tuhaf. Ama diğer yandan... Elini tutmak beni rahatlatıyordu. Güven veriyordu. Bu hissi seviyordum. 


******


"Seni seviyorum," dedim bir kez daha.
"Ama senin beni sevme şekline bir başka aşığım. Sakın beni sevmekten vazgeçme."



Buralarda da varım^^

29 Mayıs 2019 Çarşamba

Üç Yapraklı Yonca//Ayşe Ayhan Kitap Yorumu^^

Herkese Merhaba^^
Yeni kitap yorumu sizlerle olacak inşallah. :) Bu sefer ki kitabım yine Türk yazar, uzun zamandır nedense Türk yazar okumak istiyor ruh halim. Sıkıldım yabancılardan her halde ama hepside aynı olmuyor, bunlardan da sıkılıyorum. :D 
Bu kitabı ise instada görüp çok merak ettim, bir kere kapağı ve ismi çok tatlı, konusu da klişe ama okuduktan sonra değişen şeyler vardı. 

Yonca.
Nam-ı diğer Üç Yapraklı Yonca.
Dördüncü yaprağını kim bilir nerede kaybetmiş? Şanssızlıklar kraliçesi
‘Hayat yeni başlıyor,’ dergisinin masasız editörü...
Hiç şansım dönmeyecek mi diye düşünürken, şirkete yeni gelen Müdür Alp'i gördüğü an şansının değiştiğine inanan Yonca. Ezeli rakibi Nejat'ı alt etmek için hiç olmadığı kadar
hırslı olmak zorundadır.
Hem işte hem de aşkta talihini döndürmeye karar verir. Ama bakalım işler onun istediği gibi olacak mıdır?

Başta da dediğim gibi konu Klişe, ondan yola çıkarak kitaba bakmamazlık yapmayınız. Çok fark yok ama çok klişe de yok. Yonca bahtsız bedevi resmen, sevgilisinden bile mantıklı şekilde ayrılamayan şanssız bir kız kendine göre, yaşlılar için basılan derginin editörlüğünü yapan Yonca'nın burada bile şansı yaver gitmiyordur. Dergisi çok satılmadığı için de küçük bir alanı vardır ve masa yerine de sehpa kullanır ki bu biraz abartı değil mi sayın okuyucular? Yani satılmamış olabilir ama sen editörsün, sekreterin olmayabilir ama sehpa nedir ya? Neyse, Şirketin müdürü değişince hem işleri yoluna girer hem de aşkta bir şansı olduğunu anlar. Ama işlerinin daha da yoluna girmesi için baş düşmanı Nejat'tan uzak durması lazım ama eğer büyük bir masa, oda ve sekreter istiyorsa Nejat'la aynı alanı ve aynı işi paylaşmak zorundadır.
İşte kısaca konu böyle.

Yonca değişik desem değil, klişe desem eh biraz ama şansızlık konusunda mastır yapmış bir karakter. Yine de şans bu ya dönünce dönüyor, hem de nasıl. Kıskanmadık tabii ki. :P
Alp'i sevdim ama Nejat'ı daha çok sevdim. Aralarındaki atışmalar çok komikti mesela ama daha fazla okumak isterdim Nejat'ı. Alp'ide bir o kadar. Çok yüzeysel tutulmuş bu ikili. 
Sonrasında Yonca'nın en yakın arkadaşları, iyiydi hoştu ama ne bileyim pek öyle ahım şahım bulamadım. Daha farklı olay yazabilirdi o arkadaşlar için. ;)
Kitapta çok acayibime gidin ve beni birazcıkta olsa sinir eden karakterler anne ve teyze oldu. Yazar komik ve klasik anne, teyze yazmak istemiş ama Yonca'ya bazen o kadar sert ya da vurdum duymaz davranıyorlar ki sinirim bozuldu yani. Bir anne ve teyze hiç mi destek olmaz dedim. Arada biraz daha yumuşak yazabilirdi bu karakterleri. Ama aralarındaki geçen konuşmalar komikti bunu es geçemeyeceğim.
Şirket çalışanı o kadar çoktu ki isimleri karıştırıp yaa Yonca bunu sevmiyordu ne zaman bu kadar iyi oldular dedim. Bazen az karakter öz karakter olmalı.
Karakter analizi olarak böyle, hepsi tatlıydı ama kararındaydı, bu kadar övülmeye daha ilginç karakterler görmek isterdim. 



Yazarın kalemini sevdim, konu seçimi de güzeldi. Tahmin edilebilir tarafı vardı. Bunun için konuyu daha farklı yapsaydı, yani şu an düşündüğüm gibi yapsaydı okuru ters köşe yapar, daha çok sevilmesini sağlayabilirdi. Aklımdan geçeni yazardım ama spoiler olmasına gerek yok, okuyanlar merak ederse Instagram sayfama beklerim üzerinde konuşuruz. ;)
Okumamın üstünden baya zaman geçtiği için şu an toparlayıp yorum yazamıyorum, o yüzden aklımda olan bir kaç şeyi daha yazıp bitirmeyi düşünüyorum.
İlk olarak sonu tatmin etti mi beni diye sorarsanız doğrusu ikinci kitabı olduğunu bildiğimden pek olumsuz etkilediğini söyleyemem. Eğer ikinci kitap olmasaydı bu kitaba vereceğim puan 1 olurdu ki 1 bile fazlaydı ama ikinci kitabın olduğunu öğrendiğim için sıkıntı yok. Umarım ikinci kitaptan daha çok tatmin olurum. Yine de bu kitabı da sevdim okumak isteyenlere tavsiye ederim, yazarın diğer kitabı Aşk Nerede? kitabı uygun fiyata ya da takas yoluyla bulursam almayı düşünüyorum, dediğim gibi kalemi güzel, okunulası. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^





Alıntılar^^

Bütün o masallar bizi sla gerçek olmayan, yaşamayacağımız bir hayata hazırlamıyor muydu? Hem Sabahattin Ali ne diyordu kitabında.
Deli gibi değil gayet aklı başında olarak seviyorum seni.



*****


"... nereli olduğunuzu hala söylemediniz?"
"Ne yapacaksınız nereli olduğumu Gbt'me mi bakacaksınız?"
"Ne münasebet. Bakarsınız uzaktab akraba çıkarız. Belki birinin düğününde aynı halayda buluşmuşuzdur da farkında değilizdir."






Bir yorumda böylece biter, darısı diğerlerini başına. Umarım tez zamanda onlara da yorum yazarım.
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^