Fantastik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fantastik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Ocak 2025 Cumartesi

Kırık Bir Kalp//Stephanie Garber Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yılın son ayında hedefi tutturmuş olsamda hızla kitap okumaya devam ediyorum. Caraval serisinden sonra bu seride çıktığında almaya başladım. O seriye hayranım, ikinci kitap hariç çok severim. Evreni o kadar güzeldi ki böyle bir kitap, evren okumamıştım.
O yüzden yazarın yeri ben de ayrı. Aslında Caraval serimiz bitti ama kitapta bir karakterimiz var ki ona kesinlikle bir kitap olmalıydı ve sağ olsun yazarımız bunu bilerek gerekeni yapmış.
Kupa prensimizin serisi var ben ilk kitabı okudum^^
Bundan sonra Caraval serisini okumadıysanız yorumun devamını geçiniz. Ama şunu söyleyebilirim ki çok güzel bir seri, okumadan geçmeyinnn :)


Evangeline Fox babasının antika dükkânında, sonsuz mutluluk vaat eden peri masallarıyla ve kalbi atmayan, öldürücü öpücüğüyle meşhur Kupa Prensi gibi efsanelerle büyümüştü. Günlerden bir gün, hayatının aşkının başka biriyle evlenmek üzere olduğunu öğrendiğinde, çareyi Kupa Prensi’nden yardım dilemekte buldu. 
Prens ondan üç öpücük istedi… Ve olaylar gelişti…
Sonsuza dek mutlu olmak için neleri feda edersin?

Evageline babasının antika dükkanında çalışan, kendi halinde bir genç kızdır. Uzun yıllardır beraber olduğu erkek arkadaşı üvey kız kardeşiyle birden evlenme kararı alınca işler karışıyor tabii. Kader tanrısından yardım isterken ama öyle bir hak olur ki keşke istemeseydi der.
Evan diye kısa söyleyeceğim, esas ismi çok uzun. :D
Verdiği kararları sonucunda başı çok derde girdi ama ne derler bilirsiniz her şerde bir hayır. ;)
Bu sayede kupa prensimizle tanışıyor ama kafasından kurup ve bunları inanması beni dellendirdi.
Yoksa sevdiğim bir karakter oldu, cesur karakterleri severimm^^
Ama bakalım ikinci kitapta neler yapacak.
Bu arada saf oluşu beni benden aldı, en çokta bazı karakterler için yok ya yapmaz demesi sdfghjklş


Kupa prensimizin kalbi kırık ve ona gelen dilekleri bir şekilde yerine getirmeye çalışıyor. Bir gün Eva' gelince onada yardım eder ama tabii ki de karşılığı vardır. Üç öpücük karşılığında istediğini yapacaktır.
Valla kupa prensini, yani Jacks'in sebebi ne anlamadım gitti. Yani Evan'a kızıyorum ama ya gerçekse??
İşte o zaman sebeplerini öğreniriz ama önce ikinci kitabı okumam lazım. :D
Şu güneş doğana kadar beklemeleri gereken yerde kendine sahip çıkmasına bayıldımmm, bayıldımmmm
Bu kitapta öyle aşk dolu sahneler yoktu, hatta şu anlık aşkta yoktu ama Jacks ve Evan'ın enerjisi ve kimyası çok güzeldi. Aşk olmasa da bayıldımmm💓
Umarım Jacks hayal kırıklığı yaşatmaz bizelere. :)

Diğer karakterlerde sadece bir kişi bizi sinir ediyor, diğerleri şu an pek ortada yok, yani kitapta çok söz hakkı olan karakter yok. Olanlarda zaten belliydi. Devam kitaplarda olurlar mı onu okuyunca göreceğiz. :)
Tabii ki Caraval serisinden kız kardeşlerimizi görüyoruz, Tella yine bildiğimiz gibi, Scarlett’da öyle ama bakalım devamında görcek miyiz?
Çok hoş olmaz mıydı?
Kitapta geçen gazete ve onların manşetleri çok olay değil miydi? :D Bir de Prensimiz var başka, onu da devamında görecek gibiyiz ama nasıl tepki verecek aşırı merak ettim. :O


Yazarın kalemine hayranım, o yüzden okumak için sabırsızdım ve bekledimi buldum. Yukarıda da dediğim gibi kitapta çok bir aşk yoktu, büyük ihtimalle devamında olacak gibi ama ben ona rağmen gerçekten kitabı çok sevdim, ki beni bilenler bilir aşksız kitaplardan, dizilerden hoşlanmam. Tabii burada da kimya vardı, olmasaydı da severdim diye düşünüyorum.
Evren güzel işte, ablamız gerçekten güzel yazıyor. Ama arkadaşlar bu kapaklar ve tasarım nedir??
Dex hiçbir zaman aldığı parayı hak etmiyor. Hadi kötü baskı yapıyorsun bari ucuz yapta diyelim hak ediyor. Yine de ben ucuza aldım kitapları neyse ki.
Çok uzun bir yorum yazamıyorum, kitap zaten kısa ve ne yazsam spoiler olacak. O yüzden bu kadarda tutuyorum.





Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Umut çift kanatsa eğer, Evangeline'in kanatları çoktan arkaya doğru açılmış, yeniden uçmak için can atıyordu. 


*****


"İnsanları asla anlamayacağım." Toksik içini çekti. "Hepimiz yalanlarımıza bayılıyorsunuz ama gerçekleri söylediğimizde bu hiç hoşunuza gitmiyor."


*****


Bu durumun bazı insanları, kendini aptal konumuna düşürdüğünü düşündürebileceğinin farkındaydı. Ama yerine sevecek başka kimseniz yokken birinden büsbütün soğumak son derece zordu




Evangeline birinin aşkı olmak istiyordu, laneti değil.


*****


Jacks, bu dünyaya ait olmayan bir kalp kırıklığı gibi görünüyordu.



*****


Evageline çığlık atmak mı, ağlamak mı istedi; yoksa onun battaniyesiymişçesine Jacks'in yanına kıvrılmak  mı? Bilemiyordu.






Bir yorum daha biter, başka yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^






6 Kasım 2024 Çarşamba

İşte Bu Aşk || Elizabeth Lim Kitap Yorumu// Blogları Canlandırma Projesi Ekim Ayı^^

 Selamlar^^
BCP için bu ayın teması Aşk, Sevgi, Anı, Şiir, Cadı ve Büyülü Güçler'di. Ben hem aşk hem de büyülü güçler üzerinde durdum. Kitabımızda çok fazla büyü ya da sihirli güçler yok ama zaten masalı bilen sihirden olayların buraya geldiğini bilir. :) Ama aşkın daha ön planda olduğunu söyleyebilirim. :)
Temmuz ayı gibi kitap ararken e-kitap olarak bu kitabı bulmuştum. Okumaya başladım ve hem konuya hem de yazarın kalemine hayran kaldım. O yüzden yüz elli sayfaya kadar okumuştum orada bıraktım ki kitabını alayım öyle okuyayım. Aldım geçen haftalarda ve bu ayın fantastik kitabı olarak okuyup bitirdim.
Tam temizlik zamanına geince biraz elimde sürünmüş olabilir ama kitap o kadar akıcı ki iki güne bitirdim.
Kitabımız kül kedisinin uyarlaması, zaten ondan yola çıkarak okumak istedim.
Uyarlama kitaplarına ayrıca hayranım, o yüzden böyle kitaplar bulunca hemen almaya çalışıyorum. :)


Sindirella'nın baloda geçirdiği o gece, hayal ettiğinden bile güzeldi. Başka bir yaşamın fevkalade ve esrarengiz büyüsünü deneyimlemiş, üvey annesi Leydi Tremaine'in zulmünden birkaç saatliğine kaçıp mutlu olabilmiş ve bir de görür görmez birbirlerine bağlandıkları çekici bir yabancıyla tanışmıştı. Ertesi gün, Sindirella Grandük’ün, ardında camdan bir ayakkabı bırakan gizemli bir prensesi aradığını öğrenip daha güzel bir geleceğin hayalini kurma cüretini gösterir. Pek tabii, Leydi Tremaine olaya el atana dek... Kayıp "prensesin" kendisi olduğunu kanıtlayamayıp Leydi Tremaine'in himayesinde yaşamaya daha fazla katlanamayan Sindirella, yepyeni bir başlangıç yapmak için sarayda terzi olarak çalışmaya başlar. Fakat Grandük onu, sarayda misafir olarak konaklayan Kral'ın kız kardeşinin hizmetine verir. Sindirella bu görevde, Kral'i ve Prens'i - tahttan indirmek ve uzun yıllardır var olan ön yargılar sonucunda kendi peri vaftiz annesi de dâhil olmak üzere tüm perileri güçten düşürmek için kurulmuş bir kumpasa şahit olur. Aşkın ve krallığına duyduğu sadakatin çıkmazlarıyla karşı karşıya kalan Sindirella, geçmişten gelen ve yoluna çıkan düşmanları alt etmenin bir yolunu bulmalıdır. Çok geç olmadan.


Klasik sindirella masalının başlangıcı, buralarda tamamız ama orijinalde ne oluyor? Kızımız can dostları(hayvanlar) tarafından serbest kalıyor ve ayakkabı ayağına uyan Sindirella prensle sonsuza kadar mutlu yaşıyorlar.
İşte burada öyle olmuyor, yine bir odaya kitleme var ama amaç başka ve Sindirella kaçtığında şans bu ya sarayda çalışmaya başlıyor. Konuda yazıyor bunlar zaten, çok detaya girmeye gerek yok. 
Ben Sindirella'nın neden prense açılmadığını anlamadım gitti, açıklasana ya!! Eğer bir sorun varsa onunla bulup çözerdin zaten ama ya işte ne derler bilirsiniz aksiyon olacak, zeka seviyesi yerlerde olacak ya işte bu yüzden prensin karşısına çıkmadığı için sonralarda çok çekti.
Yine son kısma kadar ki mücadelesine hayran kaldım.
Prensle uyumları ayrı bir güzeldi. Bazı yerlerde dut yemiş bülbüle dönmesine aşırı kıl oldum, kız konuşsanaaaa dedim sdfghjklş Yani kitap böyle sakin, güzel falan gitmedi açıkçası sdfghj


Prens'in kitapta çok bir olayı yok. Sindirella'ya aşık oluyor, onunla evleneceğim deyip dükün başını yakıyor falan ama kralla ilgili olan olaylara neden bu kadar körlerdi anlamadım. Yazar yani bilerek böyle saf karakter yapmış, başka açıklaması olamaz sdfghjkl
Yani hepsi dükü sevmiyor, kralı parmağında oynattığını biliyor ama demiyor ki bir casusluk yapalım da bakalım bu herif ne işler peşinde. Bazı karakterler mesela çok zekiydi ama yine de beni büyük hayal kırıklığına uğrattılar. 
Ama prensin aşkı çok güzeldi yaa, Sindirella'yı bulması, onu hemen olmasa da bir şekilde tanıması, onun için her şeyi yapmaya gönüllü olması çok güzeldi. O kısımlara hayran kaldım.


Dük ayrı bir parantez açmak istiyorum. Ya ben bir sürü kitapta bir sürü kötü karakter okudum ama arkadaşlar her okuduğum kötü karakter beni sürekli şaşkına çeviriyor.
Çok sinirlerimi bozdu bu dük, yani mevki sahibi olmak için bu kadar aşağılık olunmaz ama işte olunuyor. Gerçi bunlara niye şaşırıyorum, saçma bahanelerle insan, çocuk öld*ren bir sürü şahsiyetsizler var. Gerçekte var yani. 😤😣
İşte son kısma kadar allem etti kallem etti yaptı bir şeyler ama sonunda açık verdi. O kısma kadarda bende sinir harbi oldu resmen. Böyle sinirden tepemden duman çıkmış olabilir yani. -_-


Genel olarak sevdiğim, akıp giden, uyarlaması güzel olan ama böyle çok baştan savma yazılmış bir kitaptı. Ona rağmen sevdim. Sadece bundan sonra eğer başlayıp, sonra devam ederim dersem bana engel olun. Olmuyor çünkü, burada ilk yüz elli sayfayı okudum ya direkt ortadan başladım ve bazı şeyleri unutmuştum. O yüzden devam etmeye gayret etmem şart. :D
Yazarın Şafağı Ör kitabına hayran kalmıştım, ikinciyi henüz okumadım ama ilk kitap harikaydı. Uzun zaman sonra böyle güzel fantastik okumamıştım demiştim.
Bu da güzeldi ama karakter ve saçma olaylar sorunsalı yaşadım, ona rağmen çok sevdim. İlginç değil mi? :D
Fantastik yanı başta olduğu gibi perilerin Sindirella'yı hazırlayıp baloya götürmesiydi ama ben devamında da perileri daha çok görmek isterdim. Güzel olurdu yani. :)

Yayınevi bu tarz birkaç kitap daha çıkarmış ama hem ilgimi çekmedi hem de çok pahalı bir yayınevi. Yani ciltli değil, set halinde(deftet, kart, poster vs.) satılmıyor ama aşırı pahalı. Ben ikinci el aldım, o yüzden verdiğim paraya çok üzülmedim ama diğer kitaplarını almam gibi, alırsam yine ikinci el olur büyük ihtimalle.
Uyarlama kitapları seviyorsanız bence bir şans verin^^
Her yaşta kişiler okuyabilir. :)



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^


Düşes, "Köpekleri insanlardan daha çok severim," dedi.
"İnsanı insanlar kadar derin hayal kırıklığına uğratmazlar; tam da bu yüzden."


*****

"...Dünya değişiyor Külkızı, herkes; tekrar söylüyorum, herkes aklına koyarsa kendini bir yere getirebilir..."


*****

Öyleyse neden hala ağlıyordu?
Çünkü ne zaman bir şey için, bir zerre mutluluk için umut beslemeye kalksa, yıldız tozu misali avuçlarından kayıp gitmişti.




"Fakat unutma, mutlu olmak sadece gülümsemek değildir. Mutlu değilsen, zorla olmazsın."


*****


"...Küçük mutluluklar bile kutlanmaya değer, onlar sana daha büyük mutlulukların kapısı açacaktır."


*****


"...İnsan, hayatını kinle doldurursa mutluluk nedir bilemez. Kendi iyiliğiniz için, dilerim kalpleriniz yumuşar."





BCP için Kasım ayı temamız Kitap Uyarlamaları, Eğitim/Öğretmen, Rus Edebiyatı/Rusya. Katılmak isteyen herkesi bekleriz. ☺️
Diğer BCP yazılarım için tık tık^^




Başka yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^





25 Ağustos 2024 Pazar

Kahin'in Peşinde//Rachel Hawkins Kitap Yorumu^^

 Merhabalar^^
Bu kitap hakkından çok fazla yorum yapmam gibi çünkü çok sevdim diyemem. Zaten kısa kitap o yüzden inşallah kısa tutar, fazla uzatmam. :D
Serinin ilk kitabı Kılıçlar ve İncileri sevmiştim, ne kadar biraz önce çok sevemedim desem de birinciden bir tık daha çok sevdiğimi söyleyebilirim.
Ama böyle ahım şahım, şahane bir fantastik kitap beklemeyin. Ben o yanılgıya düştüm ve beklediğim ne yazık ki olmadı. :/
Bundan sonrası birinci kitap için spoiler olacağı için devam etmesin, eğer birinci kitabı okuduysanız devam edebilirsiniz. :)



Harper Price’ın hayatı neredeyse normale dönmüştü. Eforlar, son saldırılarından beri bir daha ortaya çıkmamıştı ve gizemli bir şekilde kaybolan Bee geri gelmişti. Artık Harper hayatındaki önemli meselelere odaklanabilirdi: okul, David’le sarmaş dolaş vakit geçirmek ve hatta Pine Grove Güzellik Yarışması’na katılmak.
Ancak kahramanlık görevi hiçbir zaman bitmiyordu. Eforlar, David’i öldürmek yerine eğitmeye karar vermişti. Tek bir sorun vardı: Harper’ın ona katılması için çetin bir imtihandan geçmesi gerekiyordu. Bu imtihan onu ya daha da güçlü kılacak ya da… öldürecekti.

Harper son yaşanılanlardan sonra hayatına alışmaya çalışmaktadır ama bir yandan da yıllardır rekabet içinde olup, şimdi ise sevgilisi olan David ile zaman geçirmeye çalışmaktadır. Tabii sıkıntılı zamanlar peşlerini hiç bırakmaz.
Çok detaya gerek yok, Harper yine bildiğimiz gibi. Her an her şeyi elinden tutma çabasından ve arkasından iş çevrilince hemen triplenen, küsen bir karakter. Son kısımdan azıcık akıllanır dedim ama nerede, yok yani garip bir karakter.

David'i zaten hepsinden garip yazmış yazar yaa. Oğlan en yakınını kaybediyor, zor bir süreçten geçiyor ama kimse yanında değil. Tabii kendisine düşman olanlara hemen inanması oyyy dedirtti yani.
Kendince haklı olmasına rağmen hemen Harper'ı bırakması daha da sıkıntıydı bence.
Zaten o da bırakılmayı dört gözle bekliyormuş ya neyse sdfghjk


Diğer karakterlerden eski sevgili ve arkadaş mevuzu aşırı garipti ya. Kitap adam gibi sevgili olan yok, ayrıldılar mı tamam her şey bitti. Kardeşim sizin sevginiz bu kadar mı? Ayrıldıktan sonra hiç barışma gibi bir huyunuz yok? Ama barışma yerine yazar şak diye yeni sevgili yazmış asdfghjkl
Şaka bir olay ama Harper ilk gördüğünden ne kadar şaşırdıysa ben hiç şaşırmadım açıkçası. Yazar ne yazacağını cidden şaşırmış valla.
Harper bu konuda haklı ama arkadaşı da haklı. Böyle bir mevzu nasıl söylebilir.
Dikkat ettiniz mi şuraya kadar yorum yapıyorum ve sadece aşk mevzusundan bahsettim farkında mısınız? Bunun fantastik kısmı nerede diye sorarsanız yok ki sdfghjk
Yani var ama o kadar kısa tutulmuş ve o akdar saçma yerlere gitti ki ben hiçbir şey anlamadım. Birinciden bir tık daha çok sevmeme rağmen fantastik kısmı yok denecek kadar azdı. Olan yerleride anlayan beri gelsin sdfghjkl
Cidden, bakın plan yapıyorlar, oratalık bir deprem olmuşçasına sallanıyor sonra ne olduğunu anlamdan herkes ayrılıyor tamam.
Yav o kadar plan yapıyorsanız olay nereye gitti?
Yani o kadar heyecanla yazmışsın yazar da mevzu nerede? Ve son kısımda bir adam vardı, onun olayı neydi peki?
O kadar baştan savma bir fantastikti ki okurken bu ne be dedim asdfghjk
Aşk kitabı mı, fantastik kitabı mı belli değildi.
Zaten fantastik yönü acayip karışıktı, yazar beyninden kurgulamış mevzuyu ama kitaba yansıtamamış. Ben okuduğum fantastik olaylardan hiçbir şey anlamadım, siz anladıysanız bana da anlatın olur mu? :D


Kolay okunuyor, çerezlik bir kitapta ama fantastik niyetine başlamak isterseniz çok bir beklentiye girmemeniz öneririm. İlk kitapta ne azından kız neler yapacağını öğrenmeye çalışıyordu, burada az buçuk bilmesine rağmen garip olaylardan çok ilişkilere yönelmiş, gerçi o0nu da başarmış mı tartışılır.
Seri üç kitaptan oluşuyor, son kitap elimde. Olmasa hiç devam etmem ama David'e neler olacak, ilişkilerde daha ne kadar saçmalayacaklar diye devam edip, bitirmeyi düşünüyorum inşallah.
Bu yorumdan sonra tavsiye etmeyeceğime göre burayı es geçiyorum. :D



Kitaba Puanım 5/3,5^^




Alıntı çıkmadı bu kitaptan. :D





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^















21 Temmuz 2024 Pazar

İlk Buluşmada Asla Isırma//Tamara Summers Kitap Yorumu^^

 Herkese selam^^
Bu aralar yine kitap yorumlarıyla doldu taşıyor buralar. Araya dizi yorumları da yayımlıyorum ama kitaplar gibi değil. Yeni bir şeyler bulmak istiyorum ama yorumları zor yazıyorum. Blogla daha çok ilgileneyim dedikçe sanki daha çok boşluyormuş gibi hissediyorum, üzüyor beni. :/
Blogger arkadaşlarım sizde durumlar nasıl?
Gelelim yorumunu yapacağım kitaba. Bundan birkaç hafta önce kitaplıkları hep düzenledim. Bazı kitapları hep arka taraflara attığımız için gömüyoruz, görmeyince de okumak hiç aklımıza gelmiyor. Ben de sırf okuyayım diye hepsini gözümün önüne koydum, bu kitapta onlardan biri.
Bundan on sene önce hediye olarak gelen bira kitap. Çok popülerdi zamanında ama o zaman bir türlü okuyamadım. Ve uzun zamandır vampir kitapları okumuyordum, zamanında ne çok okurduk. Şimdi o akdar farklı evrenler, yaratıklar çıkıyor ki şaşırıp kalıyorum. Bir de o zaman fantastik kitaplar edepliydi yaa, şimdi smut varsa okurum diyen okurlar çoğaldı. -_- Bizi o masum zamanlara ışınlayabilir misiniz?????
Kısacık bir kitap, ona rağmen konusu olması gerektiği gibi bitti. Uzasaydı saçma olurdu bence. Yorumumu da kısa tutmaya çalışacağım kitap gibi. :D



Selam, ben Kira. Lise öğrencisiyim.
Birkaç sorunum var:
1. Ben bir vampirim.
2. Sınıf arkadaşlarımdan biri öldü. Boynunda diş izleriyle.
3. Ben yapmadım! (Yemin ederim.)
4. Kimse bana inanmıyor. Bu yüzden...
5. Katili bulmak zorundayım. Üç tane şüpheli buldum bile. (Hepsi birbirinden yakışıklı, hiç sormayın.)
6. Son olarak: Bunlardan bir tanesine çok fena âşık olmak üzereyim. Ama... Ya katil o ise?


Kitabın ismine baktığımda böyle aşklı, meşkli sanıyorsunuz ama konuyu okuyunca işler hiç tahmin ettiğiniz gibi değilmiş. Kira okulun ilk günlerinde yaşanan vampir cinayetinin üstüne kalmaması için kolları sıvar. İlk başta şüphelileri bulur ve sonunda onlara yanaşır. Her yanaştığı kişiden bir şeyler çıkması hem kafasını, hem de soruşturduğu olayı sekteye uğratır ama zaman sonra çok büyük sırlar ortaya çıkar.
Kira'nın peşine düştüğü üç oğlandan ikisini öyle bir anlattı ki cennete düştün be Kira dedim kikendiside zaten hep öyle diyordu.
Sadece saçmalığa gelin ki istedikleri kadar yakınında dursun tanıştıkları kişi vampir mi değil mi bilmiyorlar, illa nabızlarını kontrol edecekler ki onu bile zor yapıyorlar. Burası aşırı saçmaydı ama konuda öyle devam ediyor işte.

Çıkan sonuçlara bakınca Kira gibi bende şok oldum, hele yapan kişi daha da şok etti beni ama beklenirdi yani.
Akıcıydı ama yine benim elimde bir miktar sürünmüş olabilir. Devamı olsa güzel olurdu ama, Kira neler yapacak merak ederdim. 


Kapaktan bahsetmem şart. Bu nasıl kapak ya? Tamam kızın saçları yeşil ama böyle fosforlu değil yaa. Bu kadar kötü kapak yok yani sdfghjk
Bir de çeken ünlü fotoğrafçı Mehmet Turgut, neden yani neden diyoruz? :D
Onun dışında çerezlik kitaplardandı, eğer elinize düşerse okuyun eski vampir anılarınıza gidersiniz. :D



Kitaba Puanım 5/4




Yeni yazılarımda görüşmek üzere, sevgili kalın^^



Buralarda da varım^^







3 Mayıs 2024 Cuma

Finale - Stephanie Garber//(Caraval #3) Kitap Yorumu II Blogları Canlandırma Projesi Nisan Ayı^^

 Merhabalar^^
Bir serinin daha sonuna geldik. İlk Caraval serisini okuduğum zaman bu nasıl güzel bir seri, böylesini hiç okumadım falan demiştim, cidden de öyleydi. Sonra aynı heyecanla ikincinin konusuna baktım ki karakterimizin kız kardeşini anlatıyor.
Biraz hevesim kaçtı ama dedim olsun, bununda evreni güzeldir falan derken şok! Hiç istediğim gibi olmadı ikinci.
Seri üç kitaplık olduğu için son kitapta bir ümitlendim falan ama yok arkadaşlar o ilk kitabın güzelliği hiçbir kitapta yoktu.
O yüzden bir tık hayal kırıklığı yaşamış olabilirim. :)
İlk iki kitabı okumayanlar varsa yorumun devamını okumalarını önermiyorum.
Sadece ne kadar istediğim evren olmasa da seriye uygun bir sondu, klasik bir fantastik olsaydı daha çok severdim. :)
Yorumu okumuyorsanız serinin diğer kitaplarına yaptığım yorumu okumak için burayı tıklayabilirsiniz^^



Finale'ye hoş geldiniz. Mücadeleye değer bir aşk. Ölmeye değer bir rüya. Beklemeye değer bir son.
Bir deste kartın insanların kaderini değiştirmesinin, Legend'in tahtı ele geçirmesinin ve Tella’nın âşık olduğu gencin gerçekte var olmadığını keşfetmesinin üzerinden iki ay geçti.
Hayatların, imparatorlukların ve kalplerin arasında kalan Tella, Legend’a mı yoksa eski bir düşmanına mı güveneceğine karar verecek. Hayatını altüst eden bir sırrı ortaya çıkaran Scarlett’ın imkânsızı yapması gerekecek.
Ve Legend onu sonsuza dek değiştirecek.
Caraval bitti ama belki de en büyük oyun başladı.
Bu sefer seyirci yok, sadece kazananlar ve her şeyini kaybedecek olanlar var.
Her hikâyenin dört kısmı vardır: Başlangıç, orta, yaklaşık son ve asıl son. Ne yazık ki her birinin asıl sonu olmaz. Çoğu insan, her şeyin kötüye gitmeye ve durumun umutsuz hissettirmeye başladığı kısımda hikâyeden vazgeçer, ancak umuda en çok o zaman ihtiyaç duyulur. Sadece sebat edenler asıl sonlarını bulabilirler.


Tella öğrendiği gerçeklerden sonra Legend’e duyduğu duygulardan vazgeçemez. O sıra da ise ablası Scarlett gerçek nişanlısıyla görüşmek istemektedir. Anneleri de henüz uyanmamıştır ve Kupa Prenside sürekli etrafından dolanmaktadır.
İşler arapsaçına dönerken Legend’in her gece rüyasına girmesiyle işler daha da karışır.
Tella bildiğimiz klasik fantastik kitap karakterleri gibi, hemen her şeye anında atlayan bir karakterdi ama neyse ki çok abartmadı ama aşkı için vazgeçmemesi çok hoşuma gitti. Yürü be kızım!!! Kim tutar seni!!
Son hakkında yazarsam spoiler olur, o yüzden geçiyorum.


Scarlett, aynı Tella gibi kendini maceralara atıyor ve ortaya çıkan sırlardan sonra ne yapacağını şaşırıyor. İkinci kitabın sonunda gerçek nişanlısına mektup yazmıştı, dedim hayırdır?? Julian’ı düşün demiştim ki çok şükür tahminlerim olmadı. Bunun için cidden çok sevindim, okurken çıldırtmadı en azından.
Onun dışında bu karakterlerin ‘hepsi benim yüzümden’ triplerini ne zaman bırakacaklar?
Tamam Tella böyle yapsa haklı, o kartları serbest bırakmayacaktı ama Scarlett sen hayırdır?
Neyse, onunla icabına bakıldı ama baya zordu.
Scarlett’da en sevdiğim şey giydiği elbiseydi, duygulara göre rengini değiştiriyor. Düşünsenize öyle bir elbise olduğunu, kızdığınızda başka bir renk, mutlu olduğunuzda bambaşka bir renk oluyor.
Zaten bu seriyi bu evren yüzünden sevdim yaa <3

Diğer karakterler için Legend’in durumuna üzüldüm ama sonunda olması gereken oldu.
Kupa Prensi, birazda o yüzden bu seriyi hemen bitirmek istedim. Çünkü prensimizin kalbi kırık. Gerçek aşk mevzusu yüzünden zaten sıkıntılar çekti, bir de sonradan yaşananlar. Kısacası kendisi serisini okumak için sabırsızlanıyorum, artık onu Caraval evreni olarak değilde Kupa Prensinin evreni olarak düşünüp okumam lazım. :) Zaten konuda çok farklı, bakalım neler olacak.


Caraval’ı ilk okuduğum zaman yok böyle bir evren demiştim. Değişen evler, olaylar, sırlar ve karakterler. O kadar güzeldi ki, o evrenin devam etmemesi, işin içine başka varlıkların girmesi kitabı resmen başka bir fantastik kitaba çevirdi. O yüzden son iki kitap kendi çapında güzel olsa da ilk kitabın yerini hiçbiri tutamadı. Bu da seriden az da olsa soğumama neden oldu.
Yine de dediğim gibi kendi kulvarına göre çok güzel, kafa yormayan, akıcı bir seriydi.
Yazarın kalemini seviyorum, diğer serisi için heyecanlıyım ama çokta beklentimi yüksek tutmak istemiyorum. Seri güzeldi ama beklentim dolayı bu kadar hayal kırıklığı oldu diyebiliriz. :/

Buna rağmen önerdiğim seriler arasında. Kolay okunan fantastik kitapları seviyorum, çok fazla karakter, çok fazla olaylar ve terimler olunca bende bütün ipler kopuyor ama art arda okuduğunuz zaman seriyi seveceğinizi düşünüyorum.
O yüzden okuyun diyeceğim ama şu an bu yorumu okuyanlar büyük ihtimal seriyi okuyanlar, ben şimdi önersem bir anlamı kalmıyor. :D Yine son kitabı okunmayanlar için başlamalarına ya da devam etmeleri için öneri olsun. :)


Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^


Ama büyülenmek de tıpkı romantizm gibiydi, devam ettiği sürece harikaydı ama asla sonsuza dek sürmezdi.


*****

"Teşekkür ederim Vale."
Vale gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "Sana bir iyilik yaptığımdan emin değilim aşkım."


*****

Scarlett ve Julian arasında söylenenlerin hepsini duymamıştı ama Scarlett'ın ona nasıl baktığını görmüştü.
Bu, bazı insanların tüm hayatları boyunca beklediği, diğerlerinin ise tüm hayatlarını onu bir kez bile görmeden geçirdiği bakıştı.


*****

Scarlett korkmayı reddetti. Korku sevgi için bir zehirdi. Ve sevgi korku için bir zehirdi.


*****

"Bunları kendin mi diktin?"
Julian utangaç bir tavırla gülümsedi. "Başkalarının dokunmasına güvenemedim."





Blogları Canlandırma Projesi olarak Nisan ayında bu kitabı seçtim, Mayıs ayı temamız Dram, Tarihi, Gotik ve İrlanda.
Katılmak isteyenler bekleriz^^
BCP yazılarım için tık tık^^



Başka yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^


Buralarda da varım^^



12 Şubat 2024 Pazartesi

İç Boş Yeminler//Lexi Ryan Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yılın birinci ayı bitti bile, çok şükür kitap konusunda verimli bir ay oldu. Diğer hedeflerimizi henüz yapamadım ama kitapta iyiyiz çok şükür. Bu kitaplarda onlardan biri.
Geçen aylarda ikinci elde sıfıra aldım seriyi. Normalde bu tarz kitap almam, nedeni kitapta aşk üçgeni mevcut. Bunun için detaylı yazacağım inşallah ama buna rağmen ben okudum. Sevdim mi? Evet ama aşırı sinir olduğum şeyler oldu kitapta. Yine de çok sevdiğim, okumak için heyecanlandığım kitaplardandı. Hatta uzun zamandır böyle heyecanlanmamıştım.



Brie perilerle anlaşma yapmaktansa ölmeyi tercih ederdi. Onun için ölüm, onların zalim oyunlarından daha iyiydi. Ama Nasiğli Sarayı’nın sadist kralı kız kardeşini kaçırınca Brie, onu geri almak için her şeyi yapmak zorunda kaldı. Buna bizzat kralla anlaşma yapıp Nasiğli’lerin ezeli düşmanı Siğli Sarayı’ndan üç sihirli eser çalmak da dahildi…
Fakat Siğli Sarayı’nda özgürce dolaşmak sandığından çok daha zordu. Brie’nin tek seçeneği, düşündüğü gibi kötü kalpli olmayan Siğli prensi Ronan’ın gelin adaylarından biri rolünü oynamaktı. Kalbinin dikkatini dağıtmasına müsaade etmeyen Brie, kendince farklı amaçları olan bir Nasiğli çetesiyle işbirliği yaptı. Ama gizemli çete lideri Finn ile vakit geçirdikçe onun baştan çıkarıcı cazibesine karşı koyamadı.


Brie annesi kardeşiyle onu bırakıp gittikten sonra kaldıkların yerin kirasını ödemek için hırsızlık yapmaktadır. Bir gün yine hırsızlık yapıp kirayı ödemek isterken olmadık bir şey olur ve parayı ona vermek durumunda kalır. Kirayı vermediği gibide Brie'nin kız kardeşini Nasiğli kralına satar.
Perilerden nefret eden Brie şansına o akşam Prens için insan gelin seçmeleri olacaktır, bu da o vesileyle periler diyarına geçer.
Orada da işler sarpa sarınca yalanlar ve verilen sözler üzerine olaylar başlar.
Brie baştan sevdiğim bir karakter oldu, sonradan yaptıklarına aşırı kıl oldum. Yani evet aşk üçgeni tamam ama bu kızın gözleri kapalı güven sorunu beni benden aldı. Spoiler olarak yazacağım inşallah asdfghjk İçimde tutamam :D


Prens Ronan hakkında diyeceğim bir şey yok, ne sevdim ne de sevemedim. Nedeni yine spoiler olarak yazacağım ama umarım ikinci kitapta çok görmem kendisini. -_- 
Ve Finn. Ben Team Finn'ciyim arkadaşlar. Çünkü bu arkadaşın amacı belli, ben ikna oldum. Tabii bazı kısımlarda kendisine kızdım ama demiyor ki arkadaş sana nasıl güvenebilirim? Kimin yanında olduğun belli, nasıl açıklasın bütün sırları?
İşte yazarın saçmaladığı da bu. Yani ne yazacağını şaşırmış, şunu söylese Finn çok haklı çıkacak ama ikinci kitaba konu kalmalı.
Finn'i daga çok okumak dileğiyle, çünkü bu kitapta kendisini çok istediğimiz yerlerde göremedik. -_-


Yazarın kalemi güzeldi ama konunun gidişini bir türlü toparlayamadı. Yani bu konuya, bu gidişat olmamış ve aşk üçgeninden ne kadar haz alabilir bir insan? Birini seviyor ama diğerini de yedekte tutayım kafasında. Oyy spoiler yazmadan nasıl yorum yapayım bilemiyorum.
Son kısımları okurken dedim tamam bir şeyler olacak ama beni tatmin etmeli yoksa çok kızarım. Son sayfalara geldim ve kitabı bırakıp göbek atmaya başladım. Yine çünkü istediğim oldu, iyi oldu!!!
Ohhh  dedim, sana iyi oldu dedimm. :D
İkinci kitapta aklı başına gelirse ne mutlu ona. Tamam güveni çok sarsıldı ama neden birine çok güvenirken diğerine sonsuz güveniyor, yürek mi yedin kardeşim????


-Spoiler Başlangıcı-

Prens Ronan'ın Brie'nin ilk aşkı Sebastian'ın çıkmasına çok şaşırmadım, zaten öyle saçma bir şekilde çıktı ki ortaya bu nedir dedim sdfghjklş
Ve neden Finn'ı seviyorum şimdi söylüyorum. Çünkü kendisi krallığını, halkını kurtarmak için bir şeyler yapıyordu, peki Prens? Anasının yolundan giden, yalanla, dolanlar Brie kandıran Prens'i mi tutayım? Biraz önce ohh iyi oldu diye yazdım ya, işte o son kısımda Brie Prens ile bağlanıyor ve Brie bi uyanıyor(Burada işler biraz değişik) Presn bunu kandırmış sdfghjkl
İyi oldu kiiiiii
Niye çünkü Finn arkasından iş çevirirken sana tabii ki güvenmeyecekti, çünkü Prens'i seviyorsun ve sürekli onun yanındasın nasıl her şeyi anlatacaktı?
Yazar işte burada saçmalamıştı.
Brie kız kardeşi için ortalığı elli altıya verdi ama gününü de gün etti. Sonrasında kurtardın ne oldu?
Bıraktı kız kardeşini döndü prensinin kollarına.
O ihanet sana çok bile Brie!!!!
O yüzden kızdaki güven mevzusuna aşırı sinir oldun. Ne oldu güvendin? Arkandan çok güzel vurdular, iyi oldu -_-
Finn en azından haklıydı, peki Prens?
İkinci kitapta hemen inanıp prense koşarsa aşırı kıl olurum.
O yüzden azıcık sinirim geçsin öyle okumayı düşünüyorum.

-Spoiler bitişi-



Brie'nin kız kardeşim deyip sonradan yaşadıkları aşırı saçmaydı, bak diyorlar ki aynaya güvenme bu kız güveniyor. Sonra ne oldu?
Bu kızın cidden güven problemi vardı, kime ve neye güveneceğini şaşırmış.
Bir de okuduğum yorumlara göre kitabın konusu çalıntıymış gibi, yani Dikenler ve Güller Sarayı kitabına benzeten var. Yani şimdi düşününce benzer yerler aklıma geliyor ama okurken hiç öyle düşünmedim.
Sarah'ın kalemi aşırı ağır, beni boğuyor nedensizce. Evet hayal gücü iyi ama son yaptıklarından ve boykotlardan sonra aklıma bir şüphe düştü. Kimden esinlenerek yazması beni boğuyor olabilir.
Ne demek istediğimi bence anladınız. :D
Eğer kitap çalıntıysa üzülürüm ama bu konuyla da hak veriyorum yani. Esinlendin, esinlendin bari güzelce yazsana kardeş. :D

Uzun zamandır böyle heyecanlandığım fantastik bir kitap okumamıştım. Periler alemini sevdim, sonrasında ortaya çıkan gerçeklerde tam olması gerektiği gibiydi. Şaşırdığım yerler oldu. Bu konuda cidden çok beğendim, buna söz edemem ama karakterin beni sinir etmesi illa ki kitaba olan sevgimi zedeledi.
İkinci kitabı hemen okumam gibi ama kız yine aklı bir havada güvenecek mi onu merak etmiyor değilim. Belli ki yine aşk üçgenine devam.
Yorumumdan sonra almak, okumak size kalmış. Benim anlatacaklarım bu kadar sdfghjkl



Kitaba Puanım 5/3,5^^



Alıntılar^^


Artık karşı evde yaşayan tatlı, beş parasız çırak değildi. Ben de peri prensesi olmak isteyen masum bir kız değildim.


*****


Bana böyle baktığı zamanlarda, evden tanıdığım o çocuğu görmek kolaydı. Diğer her şeyi unutmak ise çok daha kolaydı.


*****


En çok hangisinden nefret ediyordum bilmiyorum: Ona oyun oynuyor olmamdan mı, yoksa söylediklerimin doğru olmasından mı?


*****


"Savaş hepimizin kötü yönlerini ortaya çıkarır."
(Bknz. Beddua etmeyen ben son zamanlarda olanlar için ufaktan ediyorum bence.)


*****


"Umarım her zaman dilek dileyecek bir yıldız bulursun Abriella, inanacak bir sebep de."


*****


Ben kolayca kandırabilecekleri güzel bir kızdan ibaret değildim.

Alıntıya not: Kusura bakma canım ama öyleydin. -_-





Bir yorumda böylece biter, başka yorumlarımda görüşmek üzere^^



Buralarda da varım^^