Sezen Aksın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sezen Aksın etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Eylül 2024 Cuma

Güneş Tutulması//Sezen Aksın II Esnaf İşi Aşk #2 Kitap Yorumu^^

Selamlar^^
Son zamanlarda mahalle kitaplarına baya tutuldum, çok seviyorum arkadaşlar. Bir de güzel yazıldı mı tadından yenmez. Zaten son zamanlarda daha çok sevmeme neden olanda bu seriydi. İlk kitabın yorumuna buradan bakabilirsiniz ve bundan sonra spoiler olacağı için ilk o yorumu okuyun derim. Bundan sonrasını okumayın. ;)
Birinci kitabımızın sonunda Fatih her şeyi açıklıyor ve Nil artık bir çıkmazda. Yıllardır abi gördüğü insan nasıl böyle şeyler söyler derken bu sürede olaylar oluyor. Mahallenin sorunları, hırsızlar, Fatih'in Nil'i ikna etme çabaları olarak dolu dolu bir kitaptı. Bir de güneş tutulması var ve herkesi etkileyecekmiş diyorlar :D Konu böyle devam etti. İki kitapta çok güzeldi ama ilk kitapta Bursa hakkında o kadar çok bilgi vardı ki belli yerlerde sıkıldım yalan değil ama burada çok az bahsettiği ve olaylarla devam ettiği için ilk kitaba göre daha çok sevdim, bir de Fatih mevzusu var...
Kaç para ulan bu Fatihler????? -_-


Fatih’le yaşadığı yüzleşmede öğrendikleri, Nil’in dengesini altüst etmiştir. İçinde uyanan kaosa rağmen Nil, sevdiklerinin üzülüp incinmesini istemediğinden, tutulma gecesi ve sonrasında olanları kimseyle paylaşamaz fakat Fatih’in yaptıklarının cezasız kalması düşüncesine de katlanamamaktadır. Misilleme yapmakta kararlıdır ancak atacağı her adımda gizlilik esas olacaktır.
Ne var ki esnafların çok iyi bildiği üzere, evdeki hesap çarşıya uymaz.
Mahallede kaynayan dedikodu kazanları, sinsi görücüler ve Bursalılara dadanan arsız hırsızlar üçgeninde işler sarpa sarmaya başlar. Fatih’in öfkeyle kalkıp zararla oturmasıyla kalbinde ansızın filizlenen kitap sevgisi ve Kürşat’ın kendi kişisel hesapları da kargaşayı körükler.
Ay’ın gölgesi Dünya’nın üzerine düştüğünde Güneş ortadan kaybolur ve aydınlık aniden karanlığa gömülür. Gökyüzüne bakan insan hem korkar hem de büyülenir. İnsanı insan yapan da çelişkileri değil midir zaten?
Doğru zannettiği yanlışları, tutulmamak için çırpındığı açmazları vardır insanın. Kusursuzluğun tuzağına düşmeyip kendisiyle barışabildiğinde, kalbinin kapıları aralanabilir ancak.


Nil duyduklarından sonra artık eski hayatı geride kalmıştır, çünkü abi dediği adam senden hoşlanıyorum demiş nasıl devam etsin hayat. Tabii başta inkar ediyor ve Fatih'ten bu mevzuyu unutmasını istiyor ama nafile. Fatih Nuh diyor Peygamber demiyor.
Çünkü çok aşık ama Nil inanmıyor. Haklı kız şimdi, yıllardır nasıl bir insan olduğunu, kızlarla nasıl mevzular olduğunu biliyor. Aşık değildir, unutur deyip yüz vermiyor ama Fatih hiç oralı değil.
Nil'e hak verdim ama zamanla Fatih'in davranışlarından sonra yumuşaması, değişimlerini birebir fark etmesi ve sonunda söylediklerinden sonra işte bu be dedim. <3
Çünkü bir anda ayy tamam ben de senden hoşlanıyorum dese çok saçma olacaktı, bu kitap alışma süreciydi diyebiliriz. :)
Bakalım üçüncü kitapta neler neler olacak. :)


Fatih aylarca içinde biriktirdiklerinin artık Nil'inde bilmesinin verdiği rahatlıkla bundan sonra ne yapacağını düşünürken bir de görücüler gelir. Nil'inde karşı çıkmalarından sonra yeni damat adayıyla görüşür ve olanlar olur.
Fatih'in Nil için değişmesine BA YIL DIM!!
En çokta kitap mevzusu kısmı beni benden aldı. <3 Bu kadar sevmek suç olmalı bee sdfghjk
Bakın normalde ben böyle çiftlerimizin sürekli yan yana, sevgi pıtırcığı olmasını isterim ama burada en sonda zar zor bir şeyler oluyor ben buna tamamım. Niye, çünkü Fatih'in o aşk sözleri, Nil'i yavaştan aşkına inandırması çoook güzeldi.
Devamında tabii ki bol Fatih&Nil sahnesi görürüz belki ama buradakiler bile şu anlık hoşuma gitti.
O yüzdendir aşkına hayran kaldım, sadece başta yaptıkları aşırı komik ve saçmaydı sdfghjkl


Normalde başka karakterler bahsetmeyecektim ama Kürşat az da olsa hakkında konuşmayı hak ediyor. :D
Şimdi ortalık karıştığından ardından gelen itiraflara aşırı şaşırdım asdfghj Ve sonradan yaptıklarına aşırı kızdım. Tamam haklı ama Fatih'e söylediklerine aşırı kızdım. Bence o kadarını hak etmedi ki Fatih'te açıp ağzını bir şey demedi. O normal anlıyoruz ama olmadı bence. :D Üzüldüm açıkçası.
Şimdi şu yorumdan ne olacağını anlamışsınızdır ama spoi değil, sadece olaylar farklı gelişti. Ben okurken şok oldum. :D


Başlarda biraz durağandı, hele şu Samet mevzuları beni aşırı sinir etti(Aynı Fatih gibi sdfghjkl) ama sonradan olanlar, mahallenin toplanıp karar vermeleri, o kadar adam içinden bir tanesinin sorgulamaması ve bununla beraber verdikleri karar ve cezaları aşırı komikti. :D
İşte bu mahalle kitaplarının en iyisi olmasına sebep. Mahalle olarak zaten aile gibiler, bir de olayları beraber çözmeleri çok güzeldi. Şimdi çevremizde öyle güzel mahaller dostlukları yok ne yazık ki. Zaten biz köyde bahçeli evde oturuyoruz, bize en yakın evde kuzenimler oturuyor ve onlardan da yakın olan komşularımızı birkaç yol ayırıyor. Yok komşuluk yani. :/
O yüzden bu tarz kitapları çok seviyorum, kitap çıkarsam kesin hepsi mahalle kitabı olur. :D

Nil'in annesi aynı bizim annelerimiz, yine Nil iyi cevap vermedi ben kesin pat pat cevap verirdim sonra hazır cevap olurdum asdfghjk Ama annesi birden odaya giriyor, pat diye ışığı açıyor, ikide bir mevzu Nil olmasa bile Nil'in sağlık vs. hakkından yorum yapıyor. Çok güldüm ama böylede yaşanmaz g*tle don gibi sdfghjkl
Şaka bir yana tam bir aile kitabı, bizden bir kitap ama bir Fatih yok yani. :/

Genel olarak çok sevdim, sıkılmadım sadece hemen okuyup bitiremedim. Biraz sindire sindire okudum, zaten üçüncü kitap geç çıkacak bir de bunu hızlı okursam üzülürdüm. :/
Yine de çok bekleyecek gibiyiz. Yazar en son diğer kitabın ikincisini yeni yazdı, üçüncü kitapta şu an ne alemde hiç bilmiyorum. İnşallah yazması bitmiştir, en azından editöre gitmiştir diye dua etmemiz lazım. Kalemi birinciye göre daha güzeldi. Orada çok çabuk konulardan atlıyordu, yani bölüm sonundan olanlardan sonra devam bölümde farklı şeyler bekliyorsun ama farklı şeyler oluyordu. Ama burada öyle değildi. O yüzden gelişme açısından çok iyiydi. Olayları hızlandırmaması, en son ki olayda işleri daha fazla karıştırmaması benden tam puan aldı. :)


Bu kadar yorumdan sonra artık alırsınız değil mi ama :D Mahalle ve arkadaşın kız kardeşi-abinin arkadaşı mevzularını seviyorsanız öneririm. Ben çok eğleniyorum okurken, sadece genel konulara değinmesini geçtim eğlendirmesi daha önemli. Yani ayy dur okuyayım hemen, boş vaktim olsa da okusam dediğim bir kitaptı, işte bu kitaplara aşığım aşıkkk :D
Şimdi İkize ilk kitabı önerdim, okuyor. Biraz sıkılacak gibi ama olsun devam et dedim. Şimdi üçüncüyü bekleme zamanı. İnşallah en kısa zamanda çıkar. :/



Kitaba Puanım 5/5^^



Alıntılar^^


"Dünya senin etrafında dönmüyor, Fatih abi!"
"Çünkü senin etrafında dönüyor..."


*****


Başına parantez içinde bazen düşünceli yazdım. Bazen düşünceli odun. Ama odun. Ama düşünceli. Bazen.

Alıntıya Not: Fatih odun evet ama düşünceli odun sdfghjk


*****


"Aslında kimseye gerek yokmuş bir şeylerin farkına varmam için. An meselesiymiş. Deniz gözlerinin içine uzun uzun bakmam gerekiyormuş sadece..."


*****


"Tereddüt ettin?" diye sordu abim hevesle. "Sanki çok da emin değil gibisin. Düşünmek ister misin üç beş yıl kadar?"

Alıntıya Not: Bir anda kardeşci olan Kürşat'ı kaç kız tokatlamak istedi asxdfghjklş





Yorumum bu kadar, başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^












28 Şubat 2024 Çarşamba

Ay Çarpması(Efsane İşi Aşk Serisi)//Sezen Aksın Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Dün gece bitirdiğim kitabın yorumunu hemen yapayım dedim, sıcağı sıcağına. Kitap daha ilk çıkışında ilgimi çekmişti, esnaf işi, mahallede geçiyor falan derken indirimli almak için bakındım bir süre. Sonra sürekli ikinci el kitap aldığım Gardrops hesabından baktım ve sıfır ama uyguna buldum kitabı, hem de ciltli. Şu an fiyata baktığımda karton kapak 134tl. Ciltlisini siz düşünün. O yüzden uyguna almam çok mutlu etti beni. Alalı aylar olunca da hadi başlayayım dedim ve okudum, bitti.
Kitabı çok sevdim, o mahalle havasını, Bursa’nın tarihi yerlerini, komşuluğu vs. o kadar güzel anlatmıştı çok sevdim ama sinir olduğum, yeter yaa dediğim yerlerde oldu. Buna rağmen son sayfayı çevirdiğimde iyi ki okumuşum dedim. <3


Esnaf İşi Aşk Serisi’nin ilk kitabı Ay Çarpması, büyüme sancıları, dünyadaki yerini bulma kaygıları ve aşkı keşfetmek üzerine bizden bir roman…
Bursa Kapalı Çarşı’da nesiller boyu konfeksiyon üzerine esnaflık yapmış bir aileden gelen Nil Sağlam, çalışkan bir tekstil mühendisliği öğrencisi ve tescilli bir kitap kurdudur. Yetiştiği çevreyle ters düşen fikirleri nedeniyle abisi Kürşat’la didişmek, rutin aktivitelerindendir. Mahalleden komşuları, abisinin biricik can dostu Fatih Arslan da Kapalı Çarşı’da yıllardır kuyumculuk yapmaktadır. Fatih, Bursaspor altyapısında yetişmiş eski bir futbolcudur fakat yaşadığı sakatlık sonucunda yeşil sahalara veda etmiş, baba mesleğini benimsemiştir. Bir dolunay gecesi, emrivaki yapıp Nil’i istemeye gelen densiz aile, Nil’in kavgasız gürültüsüz geçen yirmi yıllık hayatını bir anda altüst eder. Mahalle karışır, toksik maskülenitenin sözlük karşılığı damat aday adayını Fatih’in elinden zor alırlar. Olaylı gece karakolda biter. İşte her şey o dolunay gecesinin bittiği yerde başlar. Uçsuz bucaksız okyanuslar Ay’ın çekim gücüne karşı koyamazken, fâni kalpler nereye kadar direnebilir ki zaten? 


Nil bir akşam evlerine gelen görücülerden sonra çıkan olaylardan sonra sessiz sakin geçen mahalle hayatından sonra hayatı karışır. En çokta yıllardır abisi gibi gördüğü Fatih ile arasındaki değişimleri düşününce eskiden neden böyle olmadığını sorgular ama arada sohbet edip, genelde yaptıklarına karışıyor olsa da abisi neyse Fatih’de öyledir ama yaptıklarını sorgulayan bir Fatih ile karşılayınca hiçte çekilecek biri olmadığını düşünür.
Nil klasik üniversite öğrencisi ve yine klasik ev kızı modunda biri. Hem ev işlerine koşan hem de kapalı çarşıda olan dükkanlarına gidip gelen ailenin ortanca kızıdır. Abisinin davranışları ve sürekli fikirlerine ters düşmesi asaplarını bozuyor olsa da bunun iki kişiye çıkması daha da kendini sinirlendirir. Haklı mı, çoook. Böyle odun bir abi olamaz yaaa, o yüzden anlıyorum Nil’i. Ama sürekli kadın hakları, cinsiyetçilik demesinden gına geldi. Bakın ben ve ikizim ailede en çok kadın haklarını savunan kişileriz ama okudukça çok fazla olması cidden baydı. Zaten abiler laf anlamıyor, zaten çifte standart çok fazla var ama sürekli bahsetmesi cidden yordu beni.
Bir de etrafında olanları görmemesi -_- Cidden alık ve saf yaa asdfghjklş
Yani kendimizi onun yerine koyunca tabii ki ihtimal vermeyiz ama değişen davranışları hiç mi görmüyorsun yav :D
Neyse, ikinci kitapta okuruz artık bir şeyler, tabii ilk kitap gibi olmazsa asdfghjk



Fatih, yıllar önce hayaline veda ettikten sonra babasının yanında, kuyumcuda çalışmaktadır. Bir akşam komşularının kızını, en yakın arkadaşının kız kardeşini sıkıştırmaya çalışan adamın hakkından gelir. O akşam işler karakolda bitse de artık içindeki duygular değişmiştir, kendinden yaşça küçük, arkadaşının kız kardeşini artık kardeşi gibi değil de kalbinde bir yara olarak görür. Kıskançlıklar başlar ve eve gelip giden görücüler artık onu deli eder. Bir de Nil’in sürekli evlilik hakkındaki düşünceleri duydukça içi içini yer.
Her halinden belli etmeye çalışsa da anlamayan Nil’in artık bir şekilde anlatması gerekir ama nasıl?
Fatih’i hem sevdim hem de sinir oldum. Yani tam bir odun kafalı diyebiliriz. Tabii buna sebep kıskanması da ama bu kadar da olmaz. Kızın bir şeyden haberi yok o kadar üstüne gidiyor ki. Burada Nil’e hak eriyorum işte ama iki karakterimizde cidden dayaklıktı.
Son bölümde yaptığı iş miydi yaa sdfghjkl Tamam bekliyorduk bir şeyler ama o son kısımdaki tavırlarına hem şok oldum hem kızdım hem de aşırı eğlendim. :D
Nil şok asdfghjkl
Umarım ikinci kitapta daha sakin bir karakter okuruz. :D


Nil’in abisine aşırı sinir oldum ama daha çok eğlendim de. Kardeşiyle olan didişmeleri kitaba resmen renk katmıştı. Tabii klasik abi olmasına değinmiyorum bile, böyle dik dik konuşan, her şeye karışan ve evde en çok söz hakkı olan bir abi olursa ben de Nil gibi olurdum büyük ihtimal sdfghjkl
Ama onunda hakkından gelen birileri var tabii ki. :D
Sonrasında Nil ve Fatih’in anneleri, aşırı tatlılardı. İşte böyle komşuluğu özlemişiz. Hep böyle kitaplar çıksa keşke, cidden özlemişim.
Mahalle, kasaba, köy kitaplarını seviyorum ve buradan sesleniyorum, lütfen böyle kitapları daha çoooook çıkarın!!!!

Yazarın kalemini sevdim, Bursa hakkında yazdıklarını okumak çok iyi geldi. Sanki Bursa’da geziyor gibiydim. Tabii gezmenin yanında tarihi yerler hakkında bilgi vermesi de güzeldi ama bazı yerlerde biraz fazla uzatılmış gibiydi. Neyse ki son kısımlarda çok fazla değildi, öyle devam etseydi biraz sıkardı gibi.
Onun dışında Nil’in tavırlarını, kadın hakları diye tutturmasını okumak artık çok gelmişti. İnşallah ikinci kitapta buna dikkat eder.
Aslında ikinci kitabın devamını wattpad’de var ama şu anlık okumaya düşünmüyorum. Çünkü hem kitabı sindirmem gerek hem de o olaylardan sonra nedensiz bir merak kalmadı ben de. Dedim kesin hemen açar okurum ama yok yani, ikinci kitabın gelmesini bile bekleyebilirim.


Spoiler yazacak pek bir şey yok aslında, sadece 378 sayfalık kitapta olması gereken şeylerin olmaması ama buna rağmen sıkılmamam, kızmamamın şokunu yaşıyorum. Demek ki cidden sevdim, hoşuma gitti kitap. Normalde olayların bu kadar yavaş olmasına sinir olurum ben, olsun bitsin derim genelde ama bu kitaptaki her şey hoşuma gitti.
Ve kitabın üç kitaplık olması, ikinci kitapta da büyük ihtimal Nil’in değişen duygularını okuyacak olursak son kitapta da abiyi ikna etme mevzusunu okuruz sdfghjkl
Bu arada genelde abinin arkadaşına olan aşkta kızın da duyguları olurdu ama bu çok farklıydı. O yüzden ilk okuduğumda çok şaşırdım.
Bu mevzu tiktokta çok geçiyor bu arada, mesajlaşmalar falan. Tabii çoğunluğu kurgudur ama bazısının okuması öyle eğlenceli ki, gözlerimi devire devire okusam da okuyorum arada sdfghjklşi


Genel yorumum böyle, bu tarz seviyorsanız alıp, okuyabilirsiniz.
Kitabı almak istemezseniz wattpad’den de okuyabilirsiniz, ikinci kitapta var orada ama ne yazık ki kitap wattpad’le aynı değil. Kitap nasıl betimlemelerle harmanlanmışsa wattpad’de sadece diyaloglar vardı. Yazar kitabı baştan yazmış belli ki. Tabii öyle de okunabilir ama ben kitabı tercih edeceğim gibi. Yine de benim işim belli olmaz yaaa :D




Kitaba Puanım 5/4^^






Alıntılar^^


Saniyeler içinde burnumun dibine girmişti. "Senin gözlerin hep bu renk miydi?"


*****


Kitap okuyordu mutlaka. Mahallenin yıllık kişi başına düşen ortalama kitap sayısını tek başına yükseltiyordu.


*****

Sevdiğim kız bana abi dedi dramını böyle dibine kadar yaşayan başka biri daha var mıydı şu hayatta?


*****

Hala gözlerimin içine bakarken sanki ağır çekimdeymiş gibi bir kez gözlerini kırptı. Uzun kirpiklerinin uçlarındaki erimiş kar tanelerinden kalma su damlacıkları etrafa saçıldı.
"Yeter ki sen düşme..."
Yeter ki ben düşmeyeyim...





Başka yazılarımda görüşmek üzere^^




Buralarda da varım^^