Falon Ballard etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Falon Ballard etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Kasım 2024 Salı

Tam Benim Tipim//Falon Ballard Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Bu aralar güzel kitaplar okuyorum maşallah. :) Bu da o kitaplardan biriydi. Yazarın ilk kitabı Aşk Sözleşmesini beğenmiştim, güzel akıcı, ilgi çekici bir kitaptı ama bu kitabı ondan daha çok sevdim.
Bir kere konumuzda rekabet var, nefret var, eski aşklar var, var da var yani. <3
İlk konusunu okuyunca çok eğleneceğiz gibi dedim ve tam da dediğim gibi oldu.
Karakterleri, konuyu, arkadaş grubunu ve daha sayamayacağım bir sürü şey sayesinde gerçekten çok sevdim. :)



Erkek arkadaşından evlilik teklifi beklerken ayrılık kararıyla altüst olan Lana Parker, Los Angeles’ın popüler internet sitelerinden birinde flört ve ilişki tavsiyeleri veren bir köşe yazarıdır.
Söküğünü dikemeyen terzi misali, bir başarısız ilişkiden diğerine geçiş yapan Lana, bu sefer bekar kalıp işiyle ilgili hedeflerine odaklanmaya kararlıdır.
Ancak bir türlü unutamadığı lise aşkı Seth ile çalışmak zorunda olduğunu öğrenince bunun umduğu kadar kolay olmayacağını anlar.
Yıllarca serbest gazeteci olarak çalışan ve artık kök salmaya hazır olan Seth ise, Lana’nın aksine ömür boyu sürecek bir ilişki arayışındadır.
İşleri kızıştırmaya kararlı patronları ikiliye, sadece iş arkadaşı değil, aynı zamanda rakip olmaları için bir teklifte bulunur.
Fakat ikili, çalkantılı ilişki geçmişleri ve inkar edilemez kimyaları sayesinde çok geçmeden yeniden yakınlaşacak ve Lana kariyerinden mi, yoksa kalbinden mi yana olduğuna karar vermek zorunda kalacaktır.


Lana çalıştığı internet sitesinden ilişkiler hakkında yazmaktadır ama hayali bambaşka yazılar yazmaktır. Bir gün hiç ummadığı kçtü şeyler olmaya başlamıştır ama en kötüsü eski sevgilisinin iş yerinden belirmesi ve onunla rekabet etmek zorundadır.
Eski sevgilisini ilk gördüğü andan sonran eski anılara gitse de şu an en istediği şey yarışmayı kazanmak ve istediği yazı köşesini kapmak. Ama bunun için on tanelik maddeyi yapması gerek.
Lana'yı sevdim, yani yaşadıklarından sonra haklı ama kitap ilerledikçe geçmişte yaşananlar ve duygular ortaya çıkınca her iki tarafa da hak veriyoruz.
Ama ben Lana'da en sevdiğim şey kendini bulmasıydı. Annesi yüzünden yaşadıklarını hayatına dahil edince ister istemez ilişkilerine de yansımış. Hem romantik, hem de insanı bulma serüveni çok güzeldi.



Seth uzun yıllardı bir çok ülke, şehir gezip yazılar yazmıştır ama artık hayalini kurduğu şehre ve işe başvurmuştur ama eski sevgilisiyle aynı şirkette çalışmak zorunda kalacaktır.
Geldiği ilk dakikada kendini eski sevgilisiyle yarışmada bulunca işi ve yaşadıkları şehri istediğini fark ettiği için rekabet başlar.
Seth'i de Lana kadar sevdim, o da kendince haklı çünkü. Ama bunlara rağmen ve geçmişte verdiği doğru karara rağmen geri gelmesi takdiri hak ediyor.


Lana'nın iş arkadaşlarına hayran kaldım, çok komiklerdi. Acaba devamında o karakteri okur muyuz? Mesela Tessa, Mary falan. Çok isterim yani. Mary Lana'nın en yakın arkadaşı ve her durumda yanında ama ben şeyi çok sevdim, böyle her yerden çıkmıyor, arkadaşına her daim yardım ediyor ve gereksiz gaz vermiyor, hatta gerçekleri görmesi için elinden geleni yapıyor. Kitabı olmalı. ;)
Bir karakter hak ettiği değeri gördü sonunda, ama öyle bekliyor muydum? Sanmıyorum, tamam olması gereken biriydi ama sonunda dayaklıktı resmen ve cevabını aldı.

İki karakterinden on tane yapması gereken madde var, ikisinin de kendine göre maddeleri çok güzeldi ama o maddelerin bazısını yaparken bir şeyler öğrenmeleri, birbirlerine karşı bir şeylerin yeşermesi çok güzeldi.
Yazar karakterlerin yaşadıkları evleri o kadar güzel yazıyor ki bayıldım. İkisinin de bahçeli evi var.
Sonrasından bir blog yazarı olarak Lana'nın blog yazması ve her telden yazması çok hoşuma gitti. :)
Son bölümdeki güzellik şaka mı peki? Ve o son yazılar...
Kitabı on numara beş yıldız yapmış resmen.
Yazarın kalemini seviyorum, hem akıcı hem de eğlenceli yazıyor. Yazarın Aşk Sözleşmesi kitabı da sevmiştim. Böyle klişeye yakın ama farklı gibide. Tabii güzeldi ama eksik bulduğum yerlerde vardı. Daha böyle bizi heyecanlandıran olaylar olabilirdi, yani çok sakin geçti. Yani genel olarak sevilebilir ama ben kaostan(hemen olup biten ve saçma olmayan), kıskançlıktan, yanlış anlaşılmalardan besleniyorum. Yani azıcık heyecan, aksiyon sdfghjk
Ne demek istediğimi anladığınızı varsayıyorum. :D
Hani mesela Lana aslında geçmişte her şeyi yanlış anlamış ya da ne bileyim Seth'in geçmişte bir şeyleri zoraki bırakmak zorunda kalmış gibi heyecanlı şeyler olabilirdi.
İnşallah ne demek istediğimi anlamışsınızdır sdfghjkl
Ama genel olarak herkesin seveceği bir kitap, o yüzden bu dediklerimi sadece benim düşüncelerim olduğunu bilerek okuyun derim. :)


Romantik-komedi, heyecanlı, okurken sayfaların akıp gittiği kitaplardan biri. Yani yorumumdan sonra okuyup okumamak size kalmış :D Ben severek okudum. :) Geçenlerde Hepsi Buradada çok güzel indirim vardı, ne yazık ki bitmiş. O yüzden link veremeyeceğim. :/
Onun dışında genel olarak yetişkin gibi gözükmüyor olsa da son kısımlarda smut vardı. Oraları atladığımızı düşünürsek +16 diyebilirdim ama ne yazık ki son kısımda olunca kitaba +18'lik bir kitap.
Ben uyarımı yapayım arkadaş, sonradan sıkıntı olmasın. :)



Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Acı dolu bir sessizlikten sonra nihayet, "O benim her şeyimdi," dedim.


*****


Benimse her zaman aradığım bir duyguydu bu. Ve Seth bana gerçekten evimdeymişim gibi hissettiren tek kişi olmuştu.


*****

Bende, gözlerimin içine bakabileceği kadar uzaklaştı.
"Bilmiyorum Parker. Başka bir yerde olamam."




"... Ben bir pusulanın dönen iğnesiyim ve sen her zaman benim gerçek kuzeyim oldun, Parker."


*****

"Eğer birbirimizin kaderinde varsak, o zaman bir gün yine karşıma çıkacak demekti.







Diğer yazılarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^







30 Temmuz 2023 Pazar

Aşk Sözleşmesi//Falon Ballard Kitap yorumu^^

 Selamlar^^
Uzun zamandır Go yayınlarından kitap okumuyordum, yeni çıkan kitapları Aşk Sözleşmesi de tam benim kafadan olunca neden olmasın dedim?
Gerçekten tam benim kafadan bir kitapmış, aşk, arkadaşlık, yeni hayatlar, geçmiş sıkıntılar ve yavaşça başlayan aşklar.
Kitabı genel olarak sevdim ama en sevdiğim şey kadın karakterimizin yeni işi ve gelişmesi oldu. Bunun nedenini birazdan yazacağım. :D


Sadie Green, öğrenci burslarını ödeyebilmek için sabırsızlıkla beklediği terfi başka birine gidince hayatını kökünden değiştirmeye karar verir. Yeni bir iş, bütçesine daha uygun bir daire ve çiçekçi dükkanı açma hayallerini gerçekleştirmek için sonsuz motivasyona ihtiyacı vardır. Kız arkadaşlarıyla dışarı çıkıp dağıttığı bir gece flört uygulamasıyla ev arkadaşı uygulamasını karıştırır ve kendisini, evinin bir odasını ona çok ucuza kiralamaya hazır olan Jack Thomas’ın muhteşem kırmızı tuğlalı evinin kapısında bulur. Sadie’nin gözü, hayalleriyle arasında duran bu adamı başlarda pek tutmasa da çok geçmeden onun yumuşak mizacından, hayallerini desteklemek için duyduğu heyecandan ve geçmişinde aldığı yaralara rağmen ayakta kalışından etkilenmeye başlar.
İkisi de hayatlarının anlaşmasını yaptıklarından ve aslında aynı hayalin peşinde koştuklarından habersizdir.

Sadie yıllardır çalıştığı şirketten saçma bir şekilde ayrılınca hayatını geçindirmesi zor olmaya başlar, bir gün yanlış uygulamadan kiralık bir o da bulunca neden olmasın der ve kabul eder ama evi gidip gördüğünde gözlerine inanamaz.
Hayalindeki evdir ve evin arkasından bir de bahçe vardır.
Beyaz yaka bir işi olsa da çiçekçi dükkanı açmak isteyen Sadei bunu fırsata geçirmek için kolları sıvar.
Karakterimiz çok neşeli ve ne istediğini bilen biriydi ama karşısındaki karaktere baktığımızda aşırı uçarıydı asdfghjk
Sadie hakkında tek olumsuz düşüncem başta ki ruh halinin değişmesi. Mesela başta Sadie çok sakin ve nereden ne konuşacağımı bilen bir karakter izlenimi veriyor, sonra karakterimize ne oluyorsa ağzında laf durmuyor.
Hoşuma gitmedi açıkçası, bir de sürekli öğrenci burslarını dedi durdu ama son sayfalara gelince o kısımdan hiç bahsetmediler. Bir garipti ama diğer türlü sevdim, Jack ile çok tatlılardı. :D
Bir de o kadar şanslı ki, daha ne olsun diyorsunuz :D


Jack koskocaman evde yalnızlık istemediğinden ev arkadaşı arar. İlan verdiği uygulamadan bulduğu kişi tam aradığı kişi olunca fazla irdelemeden kiracı olarak kabul eder. Sadie ve arkadaşları sayesinde az da olsa hayata karışan Jack zamanla başka duygularla da tanışacaktır.
Jack çok tatlıydı yaa, evi var, çok düşünceli ve anlayışlı biri. Böyle karakterlerin hayal ürünü olması üzücü. :/
Karakter olarak tek sıkıntım biraz daha ön planda olsaydı, bakıyorum birazcık gözüküyor, sonra kayboluyor ve her şeye başa sarıyor. Kitabın esas fikride bu ama ne bileyim bir var bir yok biraz hoş değildi. :D

Sadie'nin diğer iki arkadaşını çok sevdim ama bir tanesi sevmediğim bir şey olduğundan hoşuma gitmedi. Neyse. Diğer ikisinden bahsedecek olursam kitapları olsa da okusam kıvamındaydı. Çok bir şey yazıp spoiler vermek istemiyorum ama onların kitapları iste değil ihtiyaç :D


Baştan beri sevdiğimi söyledim. Yazarın kalemi akıcı, karakterlerimizin sürekli mesajlaşması kitabı çabuk bitirmenize olanak sağlıyor. :D Tabii bilin bakalım kim hemen bitiremedi? :D
Ama tam bayrama denk gelince okuyamadım napayım. :/
Kitabımızda geçen bi girişimcilik işi var, hatta instagramda hesap falan açıyor Sadie, yazar o kadar güzel yazmış ki burayı tam hayatın içinden. Tabii devamında olanlardan bizde isterdik ama işte öyle şeyler sadece kitaplarda. :/
Sadie işletmesini açıyor ama yavaş yavaş büyüyor, bir kaç sipariş alıyor sonra yine durulma aşamasında yani öyle ha deyince büyümedi işletmesi ve bunun yanında ek işte yaptı.
Bu kısmı gerçketen sevdim ve tuttum. Genelde dizi ve kitaplarda bir anda karakterimiz yeni işinde anında yükseliyor ve bu hiç inandırıcı değil. Böyle birazda hayatın içinden olması hoş.


Tam yaz aylarından içinizi kıpır kıpır edecek, rahat okunan kitaplardan. Sonuna doğru olması gerekenler oldu, çiftimizin geçmişte yaşadıkları önlerine geldi haliyle ve birbirlerini anlayıp, kalpler kırılsa da bir şekilde düzeltmeleri çok tatlıydı.
Devam eder mi, sanmam. Olması gerektiği gibi bitti dedim gibi. Diğer karakterlerin içinde devamı olacağını düşünmüyorum.
Eğer denk gelirseniz bakın derim, çerezlik kitap arayanlara birebir. :)



Kitaba Puanım 4/5^^



Alıntılar^^

"Doğrusunu mu söyleyeyim? Gülmeyi seven birine benziyorsun. Ve benim hayatımda biraz kahkahaya ihtiyacım var."


*****

"Bence bana iyi geleceksin, Sadie Green,"


*****

"Sade?" Adım ağzından bir vaat gibi çıkıvermişti.
"Efendim?" Ciğerlerim yanıyordu, o yüzden bu tek kelimeyi bile zor söylemiştim.
"Teşekkür ederim."


*****


Dikkatimi okyanusun gelgitlerine çevirdim.
Kalp kırıklığı abartılmış bir saçmalıktı.


*****


Jack: Kafanı dağıtmak istemem, ama bir şeye ihtiyacın olursa burada olduğumu hatırlatmak istedim.





Bir yorum daha böylece biter, başka yorumlarımda görüşmek dileğiyle^^



Buralarda da varım^^