Selamlar^^
Yeni yılın ilk kitabı diyebilirdim ama elimde birazcık süründüğü için ilk kitabı diyemeyeceğim ama ilk okuduğum kitap diyebilirim. :)
Kübra Nur şu aralar kitap yazmıyor, yani yeni kitap çıkaralı bir buçuk sene olacak ki kendisine de yazdım bu aralar öyle bir planı yokmuş. Hayırlısı.
Gelelim kitaba, serinin son kitabı ve benim seride ne yazık ki büyük hayal kırıklığı yaşadığım kitap.
Neden olduğu devamından ama o kadar büyük heyecanla başlamam ve sonucu böyle olması cidden beni üzdü ya, seriye böyle veda etmek istemezdim.
Yine de çiftimizin çocuklarının kitapları var, onlar çok çok güzel işte. <3
Çöpçatan kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğündeki karşılığı tam olarak şöyle; Evlenmelerde aracılık eden kimse. Benim yaptığım iş de tam olarak bu. Yani çöpçatanlık. İşimde oldukça da başarılıyım üstelik. Ama sizin bildiğiniz çöpçatanlardan değilim. Benim aşk hakkında en ufak bir fikrim bile yok. İnsanları bir araya getirmekte ve birbirlerine âşık olmalarını sağlamakta başarılı olmak, ne yazık ki beni bir aşk profesörü yapmıyor. İnsanların neden âşık olmak istediklerini, neden bu duygunun peşinde koştuklarını bile bilmiyorum. Fakat küçük bir yalanla başlayıp, Akın Arıkan'la tanışmamla birlikte tuhaf bir maceraya dönüşen hikâyemde hepimizin bazı cevaplar bulabileceğini umuyorum.
Mine çöpçatanlık yapmaktadır ama aynı işi yapan kişiler tarafından zor durumda kalınca işi sahte bir sevgili bulmakta bulur. Nasıl bulacağını düşünürken parkta yalnız başına oturan genç adamı görünce neyi olduğu tahmin eder ve hayatındaki en saçma teklifi sunar.
Kendisi kadar şaşırmış adamın teklifi kabul etmesiyle sahte sevgililik başlar.
Mine garip ama bıcır bıcır bir karakterdi. Sevdim, karakterlerle bir problemim yok sdfghjk
Dudak nemlendirici olayını ayrıca sevdim, herkesin kendini bir şekilde sakinleştirme yöntemi farklı tabii ki. O yüzden böyle ufak detaylar hoş.
Son kısımdaki mevzuya şok oldum, çocuklarının kitaplarını okumuştum dedim ya size, o kısımda Mine hakkında Çöpçatanlık işini okumuştum ama bu kitapları bilmediğimden ne alaka demiştim, şimdi anlaşıldı. :D
Akın, neden parkta oturduğunu çözemediğimiz, kitapta sadece erkek karakter olarak geçen bir beyefendi. O yüzden çok detay veremiyoruz.
Tamam romantik, Mine ile çok güzel anlaştı ama arkadaşlar erkek karakter sadece Mine'ye partner olarak gelmiş gibi olmuş, sevgilide olmuş ve bitmiş gibi.
Önce ki kitapları okudum ama kaç ay önce, Akın neler yaşadı, neler yaşıyor, öncesinde abisiyle arasından geçen mevzuya dokunmalıydı. O kadar kitapta yoktu ki aşklarını da hissedemedik haliyle.
İşte sevmeme neden olaylardan biride buydu.
Mine'nin ablası ve annesi olaydı. Mine'ye yardımları baya dokundu ama öncesinden olaylar, olaylar. :D
Diğer kitaplardan Mayıs, Nisan ve Arın, hatta Zeynep karakterlerini de görmek güzeldi. Yine ve yeniden eğlenceli olaylar. :D
Daha çok olsalardı belki kitap daha güzel olurdu kim bilir.
Şimdi kitap neden beni hayal kırıklığına uğradım. Kitabımız konusu sahte sevgililik, zaten en çok ilgimi çeken bu oldu. Tam böyle zorla yakınlaşmalar, zamanla birbirlerini tanımaları ve zamanla aşık olmaları falan güzel olurdu. İşte bu sebeple beklentim çok kötü yere çakıldı. Bunun verdiği hayal kırıklığı yüzünden kitabı o kadar geç bitirdim ki yani okumak içimden gelmiyordu. O yüzden seride en uzun elimde kalan kitap ilan ediyorum.
Yazarın kalemini seviyorum, zaten en son çıkan kitaplarından kendisini tanıdım ve kendini geliştirdiğini bu kitaplarını okuduktan sonra anladım. Ama öyle böyle değil geliştirmesi, okuyanlar beni anladı ve keşke bu seriyi okuyup öyle çocuklarının kitaplarını okusam dedim sürekli.
Tabii çocuklarının kitaplarını ne zaman yazmak istemiş yazarımız bilmiyorum ama azıcık gariplikler vardı. :)
Bu kitap böyle diye yazarı önermemezlik yapmıyorum, çok severim kalemin ama eğer ilk defa okuyacaksanız bu kitaplarından başlayıp kendini nasıl geliştirdiğini okuyun derim. ;)
Kitaba Puanım 5/3,5^^
Alıntılar^^
"Senin sahte sevgilin olmayı düşüneceğim. Henüz kabul etmiyorum, sadece değerlendireceğimi söylüyorum. Ama şunu söylememe izin ver, bana aşık falan olursan, bu, çok klişe olur."
*****
"Garip birisin Minr Araz," diye mırıldandı.
"Ama seninle tanıştığıma hiç pişman değilim."
*****
Ve onların birer gök taşı olduklarını bilsem de hepsini kayan birer yıldız olarak hayal edip onlarca dilek tutuyordum.
Onlarca dilek.
Her bir dileğin başkahramanı tam yanımda duran adamdı.
*****
Akın Arıkan, benim için doğru elma mıydı bunu o an bilemiyordum. Ama orada durup ona bakarken, o ağaçtan başka bir elma seçemeyeceğimi, seçmek istemeyeceğimi çok iyi biliyordum.
*****
Ucu bucağı Akın'a değen, ondan veya onunla gelen her şeyin istemeden de olsa seviyordum. Aşk denilen şey beni hızla kuşatıyordu ve hayatımın bir daha asla eskisi gibi olmamasından korkuyordum.
*****
Aşk, anlatılması değil, hissedilmesi gereken bir şeydi.
Diğer Yorumlarımda Görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^