Büşra Köprü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Büşra Köprü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Aralık 2024 Pazartesi

Safir Kalesinin Laneyli Leydisi//Büşra Köprü Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitabın ilk duyurusu yapıldığında vay be bizde de böyle kitaplar çıkıyor ha dedim, çoook güzel
Peki o şaşırdığım kitap nedir? Bir sabah uyandığında okuduğu webtoon’un kötü karakteri olarak uyanan karakter. Bu tarz çok okumuş ya da görmüşsünüzdür. Genelde webtoonlarda oluyor ve işler çok farklı oluyor. Burada da okuduğunuz zaman sanki webtoon okumuş gibi hissettim. Zaten olaylar webtoon içinde geçiyor ve okurken gözünüzün önüne hep çizimler geliyor bu o kadar hoşuma gitti ki kitaptan daha çok zevk aldım. :D


Kendi hâlinde, sıradan bir hayat yaşamakta olan Arima bir sabah uyandığında, gözlerini son okuduğu kurgunun içinde açar. Üstelik ruhu, kitabın kötü karakteriyle yer değiştirmiştir. Bu da yetmezmiş gibi kurgunun en korku duyulan, dışlanmış savaşçısı Aki SAFİR ile evli olduğunu ve artık onunla birlikte yaşayacağını öğrenir.
Aki SAFİR katıldığı son savaşta onulmaz şekilde yaralandığı için kral tarafından kutsanmış ve krallığın en karanlık topraklarının lordu olarak görevlendirilmiştir. Yanında krallığın en güçlü savaşçısı ve en güçlü büyücüsüyle beraber İluna’ya hükmeden Lord Safir, kralın isteği üzerine evlendiği kadının kendi dünyasından olmadığını öğrenecek midir?
Artık Lin Safir olarak yaşamak zorunda olduğunu fark eden Arima, bu dünyanın büyülü gerçekleriyle baş edebilecek midir?


Arima bir sabah uyandığı zaman çok farklı ama tanıdık bir yerde uyandığı fark eder. Başlarda rüya olduğunu düşünen Arima zamanla olayın akışına bırakır ki uyansın diye ama saatler ve günler geçtikçe halen daha kurgunun içindedir. Alışma sürecinde ise babası anlaşmaları olarak Aki Safir ile anlaşmalı evlendirmiş ve kalesine göndermiştir. Okuduğu zaman Lin Safir çok kötü olduğunu bildiğinden bunu tersini çevirir. Kendisi gibi davranır ve çevresindeki bütün insanları şaşırtır ama en çok Aki Safir'i.
Zamanla yakınlaşmalar oldukça ve Aki'yi tanıdıkça daha çok sever.
Günler çok güzel giderken ne zaman geri döneceğini ve Aki'nin gittiğinde ne halde olacağını düşünmekten duramaz.
Arima ama kitapta sürekli Lin olarak okuduğumuz karakteri sevdim. Çok çabuk adapte oldu ama canım hazır biliyorsun rüya oğlana daha çok sarılsana, yanaşsana sdfghjkl
Yani bu yüzden çok kızdım, hazır Aki'de sana yanaşıyor falan. :D
Çok çabuk adapte olması gerçek hayatındaki tekdüzelik ve yalnızlığa yoruyorum. 
Ama canım hiç mi telefonu özlemedin, teknolojiyi falan. :D
Tamam Aki varken onları düşünmek çok saçma ama aşırı derece adapte olması azıcık garipti ya. :D


Aki Safir çocukluktan yaşadığı sıkıntılardan sonra sürekli ordusuyla beraber savaştığı zaman yaralanıp babasından verilen kalesine ve lordluk unvanını yerine getirmek için aile kurmak ister ve iki taraf içinde iyi olacak evliliği gerçekleştirirler. Aslında başta hiçbir beklentisi olmaz ama Lin ile zaman geçirdikçe aslında onun çok anlayışlı, sevgi dolu biri olduğunu fark eder ve duyguları değişmeye başlar.
Artık yanından ayrılmak istemez ve bütün işlerini aksatmaya başlar ama ondan da ayrılamaz.
Aki o kadar tatlı bir karakterdi ki diyorum ya Arima'nın teknolojiyi ve gerçek hayatını unutması o kadar olağan ki hak veriyorum yani. :D
Tabii o zamanın verdiği çekingenlik falan çok fazla, ne yapsa ne dese yanlış anlaşılma olabilir. O yüzden geri durması ve Lin'in cesareti ile bazı şeyleri açmaları çok güzeldi.
Devamında neler yapacak birilerine merakla bekliyorum. :D


Yan karakterlerde Kai'yi çok tatlıydı ama daha çok okumak isterdim ya da ne bileyim ona ayrı bir kitap olsa hiç fena olmaz. :D Bir de Terra Yuta'mız var bir de, onu daha çok sevdim diyebilirim. Tam arkadaş olacak karakter, zaten tanıdıktan sonra kitabı daha da canlandırdı. ;)
Ama bazı mevzular oldu, onları duyunca neler olacak merak ediyorum.
Yazarın kalemiyle ilk Görücü Usulü kitabıyla tanıştım, o kitabı çok sevmiştim. Yıllar sonra yine bir kitabı okudum, akıcı, güzel. Seviyorum kalemini. Sadece devam kitabını daha heyecanlı bekliyorum. Dolu dolu aşk gördük ama azıcık heyecan hiç kötü olmaz. :D
Gerçi o son neydi öyle, o kadar fena bitti ki. Dedim ne oluyor, ne oluyooorrr!!!! :D
Tahmin edebileceğiz şeyler olmuyor ama şok oldum.
Tez zamanda iki gelsin plizzzz. :D


Fantastik, aşk, tarihi kurguları seviyorsanız doğru adres arkadaşlar. Kitaptan istediğim şey ise inşallah bir gün webtoon olarak okuyabiliriz. Onu hayal ede ede okuduğumuz için olursa çok seviniriz yani. Yazarın böyle bir isteği var ama zaman ne gösterir bilinmez. Bulunması gereken tek şey çizer biri. Tercihen Koreli. :D Onların bu konuda çok iyi olduğunu webtoon okuyanlar bilir. O yüzden böyle tanıdığınız varsa bizimle bir tanıştırsanız büyük sevaba girersiniz. :)
O kadar yorumdan sonra ee haliyle öneriyorum yani, akıcı, kafa dağıtmalık, yumuş yumuş olacağınız bir kitap. Tavsiyemdir^^



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Aynaya bakmak kendim olmadığımı hatırlattığı için beni üzüyordu ama Lin olmak da istemiyordum. Ben, Aki'nin eşi ama Arima olmak istiyordum.


*****


"İnsanlar birbirlerinden bir anda uzaklaşabilir."




Burada öylece durmuş, yüzüne dokunmama izin veren adam; beni önemseyen, uysal bir kitap kurduydu sadece.


*****


Güldüğünde göğsü elimin altında titredi. Bu çok hoşuma gidiyordu. Birinin gülüşüne sebep olmak ve gülüşüne dokuna bilmek bir mucizeydi. Belki kurgusal evrende olmamdan bile daha büyük bir mucize...






Diğer yorumlarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



Buralarda da varım^^








6 Ekim 2019 Pazar

Tarot Falım//Büşra Köprü Kitap Yorumu^^

Herkese merhaba^^
Kitap okumam yavaşladı, yorum yayınlarım ise iki kat yavaşladı. Hızlı olmam şart ama olmuyor. :/ Neyse, düzelir belki.
Kitabıma gelecek olursam yazarın Görücü Usulü kitabını okuyup, sevmiştim. Ne zamandır bu kitabı okumak istiyordum ve U Kitaptan buldum. Okumam da hemen oldu. Konusu güzel, karakterler ilginç, yazarın kalemi okunulası ama bitirmekte zorluk çektim. Nedeni birazdan sizlerle. ;)


İçinizde kaç farklı ses var?
Yalnızca bir? Belki iki?
Bu soruyu bir de Bukle Erbağ'a sorun.
Onun zihni âdeta bir bayram yeri!
Çikolatası elinden alınmış bir çocuk kadar huysuz Bukle,
Marmara'nın sularıyla tartışacak kadar öfkeli Bukle,
Bir papatyanın varlığıyla kendinden geçebilecek kadar mutlu Bukle...
Hepsinin yeri ayrı ama hepsi bir arada.



Bukle kendi başına yaşayan, işinden yeni ayrılmış bir genç kızdır. Arkadaş çevresini, yani kankalarını çok sever ama onlara gösterdiği toleransın yarısını kendine göstermedikleri için çok bozulur. Bir gün kendi başına gezip, restoranda yemek yedikten sonra dertlerini Marmara denizine anlatırken tanımadığı bir adam tarafından rahatsız edilir, işte o dakikadan sonra her şey değişir. Tanışmaları çok komikti,  işte kitabın ana karakteri dedim ama öyle değilmiş. Bu kısımları okurken Bukle'nin anında tanımadığı insanlara olan güveni beni şaşırttı. Okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır. Burada ki mantık hatası ne yazık ki göze batıyor. Bunun yanı sıra mantık hatası olsa bile yeni arkadaşları çok tatlıydı ama eskileri için bu kadar gaddar olması dikkatimi çekti. Tamam hata onlarda ama oturup konuşmadan hadi güle güle demesi değişik, bir an acaba bu kitap seri de bu da ikinci kitap da ben mi olayları kaçırıyorum dedim. Ama yazarın şu an çıkmış iki kitabı var şimdilik. Neyse. Buralar ciddi mantık hatalarıydı, bunlara fazla takılmayacağım çünkü kitap daha doğrusu yazarın kalemi güzeldi.
Bu arada demeden geçemeyeceğim Bukle ünlü bir yayınevinde editörlük yapıyor.
İşte asıl karakterimiz ile burada karşılaşıyoruz. Kim olduğu sır olsun. Diğer karakterlerden ise Devrim en iyisiydi, Gözde biraz soğuk olsa da çok sevdim ama favori çiftim Okan ve Öykü oldu^^




Kitaba başladığım zaman direk tarot falları hakkına olacak, kız falına göre hareket edecek dedim ama öyle bir olayla karşılaşmadım. Kız daha çok o gün ki falını okudu bitirdi, farklı bir şey olmadı esasen. Peki bu kitabın adı neden Tarot Falım? Merak ettiğim bir diğer soru daha. :D
Gelelim diğer mevzuya, yazarın kalemi gerçekten güzeldi, sevdim ben ama karakterin, yani Bukle'nin sürekli ağlaması, sulu göz olması beni çileden çıkardı. Erkek karakterimiz de illallah etti ama yok arkadaş bir sayfada normalde diğer sayfada ağlıyor diye okuyorsunuz. Gına geldi yani. Kitap bu, hayal gücüyle oluşturulmuş ama ne kadar severse sevsin ota, b.. her şeye ağlayan sevgiliyi kimse yanında fazla tutmaz tabi. Yengeç burcudur kesin - ki kesin geçmiştir kitapta ben unuttum- ama ben burcuma laf söyletmem tamam duygusal insanlarız ama böyle sürekli de ağlamıyoruz kimse kusura bakmasın yani.


Bir konuşmaya daha değinmek istiyorum ama erkek karakterimizi açığa çıkarır diye susuyorum. Son olaylar diyeyim okuyanlar anlasın. Normalde böyle şeyleri sevmem ama yazar bir şekil bağlamış. Başka türlü olsaydı kızardım lakin bunda güzel oldu bence. Sadece ana karakterimizin erkeklere olan düşkünlüğü biraz fazlaydı, yazar ne zaman yazdı bilmiyorum ama şu an okusa belki o da öyle düşünür.
Kitap için fazla olumsuz şey söylemiş olabilirim ama gerçekten çok sevdim, okunması kolay, eğlenceli ve kalemi güçlü yazarlardan. Yazmaya devam etmesini isterim, böylesi kalemi okumak güzel olur. Yorumumdan sonra okumak size kalmış ama okumak isterseniz yazarın ilk Görücü Usulü'nü okuyun derim. ;)



Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


Her acı geçer, her acıyı hafifletecek bir şey muhakkak vardır, bunu biliyorum. Sadecebazı acıları atlatması daha uzun sürer. Bazı kararları uygulaması daha zordur. Bazı insanları aklınızdan çıkarmak daha isteksizce gerçekleşir.



*****


İnsanların neden işkolik olduğunu da böylece anlamaya başlıyorum. Elindeki kağıt yığınlarına gömüldüğünde, acılarını düşünemeyecek kadar sorumluluk duygusuyla doluyorsundur. 



*****


Sana seni anlatmak, beni asla yormaz.



*****



Bukle Erbağ, benim için feda ettiğin şeylere bir yenisini daha ekleyip soyadından vazgeçebilir misin?







Bir yorumda böylece biter.
Diğer yorumlarda görüşmek dileğiyle^^


Buralarda da varım^^


8 Eylül 2018 Cumartesi

Görücü Usulü//Büşra Köprü Kitap Yorumu^^

Merhabalar^^
Kitap yorumlarım gelmeye devam ediyor. Bu sefer ki kitabımı Mirasçılar gibi 27 günden değil 3 günden bitirdim. Sorun neden? Çünkü çok güzeldi. :D
Eğer kitaba bayıldıysam elimden bırakamıyorum, mesela şu an okuduğum Yıldızların Altında kitabı gibi. Uzun zamandır Türk yazar okumuyordum, hatta baya da ara vermiştim. Ne yalan sıkılmıştım ama özlemişim belli ki :) Görücü Usulü ile kitap bitirme hızımı azalttım umarım devam eder.
Kitap ise ilk harfinden son harfine kadar klişe olsa da gerçekten çok sevdim. Yazarın kalemine hayran kaldım. Yakın zmaanda yeni çıkardığı kitabı da lamayı düşünüyorum. :D




 Aras Karaman, aldatıldığını öğrendiğinde tek dayanağı öfkesi olmuştu. Olanları unutamıyor, öfkesiyle baş edemiyordu. Bir şekilde bu öfkeden kurtulmak zorundaydı. Aklına gelen tek seçenek, gerçekten ona yardımcı olacak mıydı?






Konu az ama öz olmuş diyemem ama idare eder. Karakterlerden bahsedeceğim zaman o kısımlara da el atarım. :D 
Kitabı ilk duyduğum zaman vay güzel bir isim dedim henüz içeriğine bakmadan. Gerçi baksam pek bir şey anlamam ya neyse. Ben daha çok normalde görücü usulü nasıl oluyorsa öyle bir şey bekledim ama tam tersi çıktı. Beklediğimi bulamadığım zaman tamam işte diğer kitaplar benziyor, istediğim olmayacak diye üzülmüştüm. Çünkü yanlış anlamalar, duyguları bir türlü ifade edememeler çileden çıkarıyor beni. Bu kitapta da oldu ama sınırında, yerinde. İşte kitabı sevmeme bir sebep daha. 
Karkterler de çok tatlı ve insanı sinir etmeyen tiplerdi. Aras kendisine edilen ihaneti hazmedemez ve intikam almak için değişik yollara baş vurur. Bu da hiç tanımadığı biriyle, aniden ve görücü usulü ile evlenmek.  Sakin biriyken ihanetten sonra deliye dönen Aras Zehra'yı tanıdıktan sonra değişmeye başlayacaktır.
 Babasından sevgi görmediği gibi bütün dediklerini yapmayan çalışan, hayalleri olan Zehra. Bir gün babası uygun gördüğü biriyle evlendirmek istediği zaman yaa ailesinden olacaktı ya da evlenip yeni hayatına alışacaktı. İkincisini seçip kendini büyük kargaşanın içine atan Zehra neden evlendiğini öğrendiği zaman her şeyin farklı olduğunu anlar ama yine de böyle bir intikam planına sürüklendiği için Aras'a kızgındır ve kendini yeni hayatına alıştırmakla uğraşmaz ama Aras'ı tanıdıkça bu fikri değişmeye başlayacaktır.



Karakterlerimiz böyle. Her ikisini de sevdim. Zehra'nın dik duruşu, Aras'ın hemen duygularına hakim olması vs. hepsi tam yerindeydi. Sadece Zehra'nın bazı şeyleri kabullenmemesi, bunu uzatması azıcık fazla geldi bana. Daha akışına bırak canım yaa dedim sürekli. :D
Yazarın kalemiyle ilk tanışmam, gerçekten güzel ve geliştirdiği zaman başarılı bir yazar olacağına kuşkum yok. Sadece daha fazla orijinal konular bulmalı ki bence bu onlardan biriydi. Kitabı fazla uzatmak istememiş yazar, hatta sadece iki karakterden bahsetmiş ki normalde bu sıkar ama bence on numara beş yıldız olmuş. :D Uzatsaydı okuru kesin sıkardı ya da yan karakter ekleseydi bunun verdiği etkiyi belki de veremezdi. O yüzden her şeyiyle çok iyiydi.


Bu yorumdan sonra kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu zaman olmuş görücü usulü mü kalmış diyenler zaten ön yargılarını yıkıp okuyamaz bu kitabı. Bunun aksini düşünenler varsa okusun. Her ne kadar direk görücü usulü anlatmasada insanda o ön yargı olduktan sonra sevse de yine bir tık geri de kalır. Yine de merak edenlere tavsiyemdir. :)
Not: Görücü usulü evlenme de zorlama olmadığı müddetçe sakınca yok bence, hatta en uzun evlilikler görücü usulüyle oluyor.(İstisnalar hariç.) ^_^



Kitaba Puanım^^



Alıntılar^^


"...Aşmak için çaba göstermediğinde, her yol ulaşılmaz değil mi?"


*****


Saniyeler açımasızdı. Aras şu birkaç gün içinde buna defalarca şahit olmuştu. Hali olsa saniyelere bile kaş çatacaktı. Çünkü Zehra onu görmezden geldikçe saniyeleri sayıyor ve bu kadar hızlı çekip gidişlerine tahammül edemiyordu.



*****

Sahi ne olmuştu? Ne olmuştu da Aras, Zehra'nın duyularını uyuşturan kokusunun farkına varmıştı? Nasıl olmuştu da gözleri en sevdiği rengi andırmaya başlamıştır?




Bir yorum daha biter.^^
Başka yazılarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^



 Buralarda da varım^^