27 Haziran 2025 Cuma

Revista//Gamze Çelik Kitap Yorumu^^

 Herkese selam^^
Size bol entrikalı, bol kaoslu, eğlenceli ve romantik bir kitapla karşınızdayım. Ayrıca harika, tatlı ve bir o kadar sinir krizleri geçirten bir kitaptı.
Keşke 30 Olsam, Şeytan Marka Giyer filmlerini seviyorsanız buna bayılacaksınız!!
İlk çıktığı an işte kitap budur dedim, okumalıyım bunu dedim. Çünkü kitabımız dergide geçiyor. Tabii ki bir dergi falan dendi mi kaos, rekabet, arkadan iş çevirmeler falan bolca oluyor. Bunda da onlar oldu işte.
Bayıldım kitaba, tabii bazı kısımlar beni benden aldı, o son neydi derken kitapta bitti zaten ve heyecanla ikinci kitabın yolunu gözlemeye başladım. 


Moda dünyasının en prestijli dergisi Revista’nın göz alıcı kapaklarının perde arkasında ihanet, entrika ve güç savaşlarıyla dolu karanlık bir oyun dönüyor.
Feris Doğan, yıllardır emek verdiği derginin genel yayın yönetmeni olacağına inanırken her şeyin kontrolünde olduğunu sanıyordur.  Ta ki derginin kuruluş yıldönümü partisinde, hayalini kurduğu koltuğun başkasına verildiğini öğrenene kadar…
Güvendiği insanların sırt çevirdiği, çarpık ilişkiler ve skandallarla sarsılan bu dünyada, Feris yalnızca iş hayatında değil, kalbinin derinliklerinde de sarsıcı bir mücadelenin içine çekilir fakat her sırrın bir sonu, her oyunun bir bedeli vardır.
Feris kendini güç savaşının içinde bulduğunda bir gerçekle yüzleşecektir: Güven en büyük lüks, aşk ise en tehlikeli tuzaktır.
Revista’da kural nettir: Ya manşetlere zaferini yazarsın ya da yenilginin haberini okursun.


Feris yıllarca emek verdiği dergide artık yayın yönetmeni olacağını inandığı bir gün koltuğunun başkasına gitmesinden sonra bütün ümitleri tükenir ama bu koltuk için savaşmak zorundadır.
Revista için elinden geleni yapmaya çalışan Feris'i zorlu zamanlar beklemektedir.
Kitapta Feris'e o kadar çok hak verdiğim yerler oldu ki, ben olsam neler yapmazdım dedim. Mesela çıkardım dergiden o sinirle ve gururla ama Feris tam tersi yapıyor ve koltuğu için savaşmak istiyor.
En iyisini yapıyor çünkü neler neler oluyor.
Tabii bazı yaptıklarına sinir oldum, çok fazla kibirli ve o kibir başını baya yakacak gibi. Ve şu inadı. Yani mevzu ortaya çıktıktan sonra birilerinin mevzuyu hemen kabul etmesi olmadı, azıcık sürünmesi lazımdı asdfghjk
Başarı konusunda kendisinden örnek almak lazım cidden.
Son kısımda yaptığını ne yazık ki mantıklı buldum, aksini yapmazdı Feris zaten, bakalım devamında neler olacak merak ediyorum.


Mayıs ve Nesli.
Editör ve sosyal medya müdürü. İkiside Feris'in yakın arkadaşlarından. Dergide ne olursa olsun hemen toplanıp dedikodu yapan o grup. Nesli ne kadar sakin ve mantıklı düşünsede Mayıs tam askine aklı bir karış havada. Aklı fikri flörtte olan Mayıs Feris'in ilişkileri hakkında da çok fazla söz sahibi oluyordur.
Nesli'nin gruba dahil olması çok farklı oldu ama güzel oldu. Böyle beklemiyordum açıkçası, aynı Feris kadar başka çok fazla önyargılı olduk ama neler oldu neler.
Sonrasında Mayıs, kadın resmen izlediğimi yabancı filmlerde o hoppa kızın ta kendisi.
Yabancı bir kitap okusam, yaptıkları ve söylediklerini garipsemem ama bu flört mevzusu ne yazık ki garip geldi. Yani bu kadar olacağını düşünmemiştim. Yani kitap Türk yazardan ve mekanlar Türkiye'de olsa da kitabın içeri tam bir yabancı gibi geldi bana. Ama biz görmesekte belki de bizim ülkemizde de aynıları oluyordur, bilemeyiz ki. :D Yine de garipsedim işte. :D Ve bakalım Mayıs'ın aklını çelecek kişi kim olacak, merakla bekliyorum. ;)
Tabii ikinci kitapta Nesli'ninde olayları var, onlarıda ayrıca okuyacak gibiyiz. Burada sadece Feris vardı, o kitapta bir kaç karakteri daha ayrıca okuyacak gibiyiz.


Kitapta iki erkek var, ikisinide yazmak istemiyorum çünkü spoiler olur. Sadece biri var ki evlere şenlik. İşte bu kısımda Mayıs'ın bu adamı övmesi çok yerinde bir olaydı. :D Diğer içinde çok haklıydı ama. Tam bir kaşık suda boğmalık adamdı. -_-
Kitabın son kısmında bazı şeyler oldu, burada Feris'e çok kızdım. Adam gibi açıklasa ya, bir de akıllı ve mantıklı geçinen biri diyeceğiz. :D Burada aklı uzaya uçtu, işte kitaplarda karakterleri böyle yazmaların ayrıca sinir oluyorum. O mevzu başka devam edebilirdi, ne öyle bıraktılar. :D Neyse, okuyanlar anladı beni bence. ;)
Feris'in yerini almak isteyen kişi ve diğerleri. Cansel'e aşırı kıl oldum. Feris o kadar haklı ki kitabın içine girip hepsini şöyle bir sirkelemek istedim. :D
Umarım kitabın devamında bizi sinir etmez. -_- Ki kesin edecek gibi. -_-


Spoiler olur diye çok detay vermek istemedim. Yukarıda da dediğim gibi eğlenceli kısımlarda vardı. Mesela bir taksi olayı, o kadar iyiydi ki hak etti birileri. :D
Yazarın okuduğum ilk kitabı, kalemiyle ilk defa tanıştım. Ne yazık ki ne kadar beğensem de bazı yerlerde sürekli tekrar etmesi ki bunu ilerleyen sayfalardan çok hemen alt satırda olması sıkıntıydı. Mesela Feris bir yerde işiyle ilgili yaptığı şeyi söylüyor, birkaç paragraf geçiyor ayını şeyi bir daha söylüyor. İşte bunlar birkaç kez tekrarlandı. Bu mevzuları editörler ya da son okuma yapanlar karışmıyor mu acaba çok merak ettim. İnşallah yazar bunlara dikkat ederde devamında böyle hatalar olmaz. Bir de Feris inşallah kibrinden dolayı başı fazla yanmaz. :D


Ben bu tarza bayılıyorum, Türk yazarın yazması ise bence artı puan. O yüzden hatalarıyla falan çok sevdim ben ve devamını çooook merak ediyorum. Hatta dedim bir yerde yayımlanıyorsa gidip okuyayım ama yoktu.
Artık kısa zamanda çıkması için dua edeceğiz, edeceğim. :)
Kitabımız hızlı okunuyor, bir oturuşta bitebilir bile ama benim öyle yeteneklerim yok. :D
Ve kitabımızda yetişkin içerik yok, gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. :)





Kitaba Puanım 5/4^^




Alıntılar^^


"Zor olacak," dedim kırılgan bir sesle. "İnsanların söylediklerini duymazlıktan gelmek, onların yargılarına karşı durmak..."


*****


Gözlerini kıstı ve nazikçe, "Ben her zaman centilmenim," dedi.
"Yalnızca sen o tarafımla tanışmadın. Henüz."


*****


Telefon ekranını kapadığımda Hazar'ın gözlerindeki hayal kırıklığımı gördüm. O bakışlarda düşüncelerinin yansıması vardı. Konuşmadı ama sessizliği, en yüksek çığlıktan bile daha keskindi.






Bir kitabın daha yorumu biter, diğer yorumlarda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^
Tiktok













Haziran Ayında Okuduğum İlginç ve Kötü Kitaplar^^

 Selamlar^^
Geçen aylarda az kitap okuduğum için kitaplar konusunda seçiciydim ve güzel kitaplar okudum ama bu ay çok fazla okuduğum için(Diğer aylara göre çok okuduğumdan) kötü kitaplar okudum ne yazık ki.
Yani çok kötü diyemem ama okurken çok fazla göz devirdiğim, burada yorum bile yazmaya gerek görmediğim için ben de üçünü birden burada birleştirmek istedim. Hem yeni hem de farklı bir yazı oluyor. :)


Bitiş Çizgisi 5/3
İlk olarak çok övülen bir kitabın yorumuyla geleceğim. O kadar çok övüldü ki dedim ki kesin çok güzel ama o neydi ya?? :D Hiç beğenmedim, yani bir kere böyle ahım şahım bir olayı yok.


Kadın karakterin yaşadıkları o kadar zor olmasına rağmen birkaç çalışmadan ve destekten sonra hemen düzelmesi güldürdü beni açıkçası. Hiçbir psikolojik rahatsızlık hemen geçmez, geçmiş gözükebilir ama hiçbir zaman geçmez, her an patlak verir neye uğradığını şaşırırsın ve öyle birkaç günde, bir tane erkek buldun diye eskiye dönemezsin. Nereden biliyorsun diye sormayın. :/
Buraya aşırı takıldım.
Onun dışında ilişkileri aşırı saçmaydı. Yıllar sonra geliyor, pat diye adamı daha yeni tanıyor ve aşık oluyor, o da yani öyle hoşlanma değil direkt başka işleri düşünüyorlar.
Sonrasında erkek karekterin kadına sürekli kızımlı konuşması beni deli etti. Hiçç sevmiyorum inanın. O ne öyle, sevgilin mi kızın mı(tövbe). 😤
Kısa olupta daha anlamlı kitaplar okudum ben, bu hiç anlamlı değil. Boşuna para vermeyin.
Ama kitapta geçen bir-iki karakter var, shipledim gitti. Onlar olursa ve çevrilirse okurum. :D Ama almam ;)



Asil Aşk 5/3
İkinci kitabımız ilk kitaptan daha beterdi. Neyse ki ucuza aldım, fazla para verseydim çooook üzülürdüm. Kitabımız kraliyet ve iskoçyada geçiyor diye baya yükselmiştim ama ne kadar emek ve ağaç gitse de cidden çöp yani. 


Ablası İskoçya prensesiyle evlenmek üzeredir ve bir şekilde olaylar olur ve kendisini İskoçya'da bulur. İşte kitabın saçmalığı burada başlıyor. Kızımız sürekli bir ergen havasında. Yani ablası diyor bak burası senin bildiğin yerlerden değil, ona göre davran ama sanki mahallesinde kavgalı oldukları komşusu. Kraliçeye resmen kafa tutuyor.
Yani ergen bir karakter yazmak istemiş yazar ama batırmış, cidden kağıtlara, verilen emeğe yazık.
Kim bu kitabı bulup çıkarmak istemiş çok merak ettim.
Bir de kim kimle beraber belli değil. Yazar ne yazacağını şaşırmış, aynı cinse mi aşık olsunlar yoksa yengesine mi bilememiş. Az daha yabancı Aşk-ı Memnu vakası yaşanacaktı. Neyse ki kızın aklı başındaydı.
Boşuna zaman kaybı, almayın. Bitiş Çizgisi kitabının yine gideri vardı, saçma ergen karakterler yoktu. Yani sayfa sayısı az diye devam ettim yoksa devam etmezdim. :D



Katil Kalpler Şehri 5/3
Şu anki okuduğum kitap kötü değildi ama iyide değildi. Yani bir kere konu bir garipti. Tamam intikam yemini etmiş bir karakter var ama ilk önce bir araştır kardeşim. Hemen inanmış kafada bitirmiş işleri.
Sonrasından sürekli herkesin ruh halinin ya da karakterin iyi mi kötü mü olduğunu anlamamız daha da garipti.
Bir anda kız çok iyiyken, bir anda çok değişik biri oluyordu. Tamam deli bir karakter yazmak istemiş ama bu olmuş mu ya? Hele o son.


*Bu kitabı diğerleri gibi çekmemişim, bunu ekledim*

Kitabımız bu. Yazarın ikinci kitabı anladığım kadarıyla, yazarın mesleği de kitap yazmaya uygun ama neden böyle bir kitap ve neden öyle bir son.
O sonda çok şaşırdım ve o kadar editörden çıkma kitap bu kadar hataya yer verilmemeliydi.
Son kısma o kadar sinir oldum ki bir an kitabı fırlatcaktım.
Devam kitabı için çok heyecanlı değilim açıkçası ama merak ettiğim şeyler olacak.
Bu arada kızın karşısındakini suçlarken kendisinin sütten çıkmış ak kaşık gibi davranması beni aşırı sinirlendirdi.
Akıcı olmasaydı ve sonunu merak etmeseydim bırakırdım.
Bakın diğer kitaplar kadar kötü değildi, en azından merak ettirdi kendini. Ama olayların gidişatı, yaşananların saçmalığı ne yazık ki kitabı çokta beğenmeme neden oldu.




Detaylı yorum yapmaktansa böyle kısa kısa ve neden sevmediğimi anlatmak istedim.
Güzelde oldu sanki. :) Ve dikkat ettiyseniz ne kadar sevmesem de üç puandan aşağı puan veremedim, çünkü emek arkadaşlar ve ağaçlar...





Başka yorumlarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^
Ve güzel kitaplar okuyun^^




Buralarda da varım^^







23 Haziran 2025 Pazartesi

Mart, Nisan ve Mayıs Raporu^^

 Selam^^
Bahar geldi geleli hem kitaplarda hem de blog yazılarında aşırı bir boşlama var ben de. Blogda yazıları istediklerimi yazamıyorum, zorunda olanları yazıyorum, kitaplarda ise hem az okuyorum hem de her ay klasik okuma mevzusu yerlerde. O yüzden bu sefer rapor mevzusunu atlamamak için hemen yazayım dedim.
Mart ayı Ramazan'dı, çok fazla yaptığım bir şey olmadı. Sahura kadar kitap okudum, dizi izledim ama elle tutulur bir şey yoktu. Nisan'da öyle geçti ama en azından dizi falan bitirip, yeni başladım. :D

Hemen kitaplardan başlayalım :)


Mart ayında dört kitap okumuşum, o dört kitabın ikisi çocuk kitabı, biride yeniden okuduğum bir kitaptı.
 Sarı Puantiyeli Şemsiye yine harikaydı, Defne'nin hem deli dolu hem gururlu o haini bir kez daha okumak bana çok iyi geldi. <3


Ramazan olduğundan öyle çok dizi-film izlemedik. İkize ısrarla Seversin dizisini önerdim, onu izledi. :)
Üç ay beraber olacağı için kısa kısa bahsedip geçeceğim. :)



Nisan ayında çiçeklerin açılma sezonuydu ve bol bol kitap okurum dedim ama yine dört kitapla kapattım ayı.
En sevdiğim kitaplar Bronz 1, Gökçen 4 oldu.



Love Scout dizisinin sonundan final bölümünü izledim bitirdim, yorumu blogda var. Sonrasında Undercover High School dizisini izledim. O da bitti ama halen daha yorumu gelmedi. :/
Ama bunu Mayıs ayında bitirdim. Çok güzel diziydi, Mayıs'ın en dizisi olabilir. :)




Nisan ayında çokça filmde izledim, öyle gece canım sıkıldığından izledim mesela. O zamanları bazen çok güzel filmlere denk geliyordum. :)



Colin Firth'i bu filmde görünce şaşırdım, çünkü rolüde ikinci erkekti. Yine de çok tatlış bir karakteri oynamıştı. :) Güzel filmdi, öneririm^^
Müzik henüz paylaşmıyorum, bu aylarda henüz yeni bir şarkı vs dinlemedim. Hep eski. Sadece Kpop'un eski şarkılarına geri dönüş yaptım^^



Mayıs ayında üç kitap okudum, aralarında en sevdiğim İlk Kitapta Aşk oldu.
Üç kitap okudum ama yine de bir kitap hariç güzel kitaplar okudum. :)




Undercover High School bitince uzun zamandır merak ettiğim Perfect Marriage Revenge dizisine başladım, son iki bölüm ama bilin bakalım kim bitiremedi halen daha. :D




Entrika seviyorsanız tam sizlik bir dizi, her anda da entrika olmaz dedirtiyor. Doğrusu ben çifti izlemeyi daha çok isterdim. :/
Mayıs ayı içerisinde amigurumi siparişi aldık, onu örerken bir sürü film izledik. Eskiden izlediklerimizde tekrardan izledik.


Aralarında sevdiğim başka bir film vardı ama içeriğinde bazı şeyler var diye paylaşmak istemiyorum. O yüzden bir diğer sevdiğim filmi paylaştım. İlginç bir konusu vardı, eğlenceliydi de^^






Üç ayı beraber yazınca böyle oldu, inşallah devam aylarda günü gününe yazarımda böyle olmaz. :)
Sırf bir şeye başladığım için yazmak istedim. Alışkanlıkları seviyorum ama yürütmekte aşırı zorlanıyorum ne yazık ki. :/
Okuduğunuz için teşekkürler, farklı yazılarda gelsin derseniz önerilerinizi bekliyorum^^




Başka yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^






17 Haziran 2025 Salı

Sonsuz Sevgilerimle//Julia Quinn Kitap Yorumu^^

 Herkese selam^^
Uzun zamandır Julia Quinn okumuyordum, normalde Bridgerton serisini Colin ve Pen'de bırakmak istiyordum ama Eloise'in kitabını alınca onu da okuyayım dedim.
Yazarın kitapları bir garip, birkaç kitabı çoooook güzelken, bazısı hiç güzel değildi. Neden böyle anlamadım. Sanki her kitabı başka biri yazıyor gibi. Konular güzel, bir beklenti içine giriyoruz, sonra fos çıkıyor. O yüzden okuyacağım her yeni kitabına beklentisiz başlıyorum. Bu da o kitaplardan oldu, iyi ki öyle olmuş. Beklentim çok yüksek olsaydı kesin hayal kırıklığı yaşardım. Gerçi yaşadığım şeyler oldu ama en azından diğer kitapları kadar kötü değildi.
Eloise Bridgerton serisinden herkes tanıyordur. Böyle ilginç başlangıç tam onu simgeliyor ama sonradan yaptıkları çokta kendisi gibi değildi ya da biz dizideki Eloise'i kitaptakiyle çok kıyaslıyoruz. Bilemedim.


Sör Phillip, Eloise Bridgerton'ın evde kaldığını biliyordu ve evlilik teklifini kabul edecek kadar sıradan, daha da önemlisi çaresiz olduğunu düşünmüştü. Ve fena halde yanılıyordu. Bu güzel kadın kapısında belirip nefes almadan konuşmaya başladığında tek istediği onu öpmekti.
Bu Sör Phillip denen adam onun çıldırdığını mı sanıyordu? Eloise Bridgerton daha önce karşılaşmadığı bir adamla evlenemezdi! Ancak tekrar düşündü... ve merak etmeye başladı... Öyle ki gecenin bir yarısı bir araba kiralayıp hayalindeki kusursuz erkeğe gidecek kadar. Ve fena halde yanıldı. Hayalindeki adam bu kadar sevimsiz ve kaba değildi. Elbette Phillip yakışıklıydı ama Londra'daki centilmenlerden farklı olarak iri yarı, sert ve bakımsızdı aynı zamanda. Ne var ki gülümsediğinde... ve onu öptüğünde... kendinden geçiyor ve düşünmeden edemiyordu: Phillip gerçekten onun için mükemmel erkek olabilir miydi?

Eloise Pen ve Colin'in evliliklerinden sonra kendini bir boşlukta bulur. Pen'in de kendisi gibi evlenmeyeceğini düşünürken Colin ile olan aşk evlilikleri onunda tek kalmasının sorun olacağını düşünür. Herkese mektup yazmayı seven Eloise uzak kuzeni vefat edince onun eşine bir taziye mektubu gönderir. O günden sonra sürekli mektuplaşan Eloise az çok karşısındaki adamı tanır. Bir seneye yakın mektuplaştıktan sonra Sör Phillip ona evlenme teklifi edince şok olur ve cevap vermez. Ta ki yalnızlığının çaresini Sör Phillip'te bulana kadar.
Burada o kadar fevri davranıyor ki Eloise gibi bir karakteri vurdum duymaz, ailesini düşünmeyen biri olarak yazmış ki yazar şok olduk. Eloise gerçekten bu kadar pervasız davranacak bir karakter değil. Bir de tanımadığı bir adamın evlilik teklifini kabul etmesi, çocukların yaptıklarına tamam deyip geçmesi. Bence yazar konu buluyor ama yazamıyor arkadaş.



Sör Phillip mutsuz evlilikten sonra iki çocuğu ile bekar kalınca ne yapacağını bilemez. Bir yandan iyi baba olmak isterken çocuklarının yaptıklarına katlanamaz ve bakıcıya bırakır. Hiç tanımadığı bir kadından mektup alınca ve cevap verince onunla bir seneye yakın yazışır.
Çocuklarına artık bir anne bulma umuduyla Eloise evlenme teklifi edince cevap alamaz ama hiç ummadığı bir anda kapısından görünce çok şaşırır.
Phillip karakterini sevdim mi sevmedim mi bilemedim.
Evet adam ona eşlik yapmayan karısını aldatmak istemez, bunu düşünmez bile ama sürekli işte ben bu zamandır kadın yüzü görmedim mevzusuna girmesinden sıkıldım.
Anladık, uzuuuuuun bir zaman kadın görmedin, hep sadık kaldın ama yeter cidden.
Ve Eloise ile evlenmeye ikna etme çabaları sdfghjkl
Şaka gibi. Ve baba olma mevzusu. Burası cidden kalp kırıcıydı. Birine benzememek isterken az daha onun gibi olacak olması üzücü.
Yine de diğer mevzusuya bu kadar değinmeseydi iyiydi. ;)


Olaylar Bridgerton malikanesinin çok uzağında geçtiği için çok fazla aileyi göremiyoruz ama bazı şeyler yüzünden Eloise'in bütün erkek kardeşleri Phillip'in evine giderler. O kısımlar resmen kitaba renk katmıştı. :D Colin'i bile okumak çok eğlenceli geldi. Dizideki Colin'e nalet. :D Kitaptaki Colin'i kimse oynayamaz. :(
Benedict ve Anthony'de ayrıca çok iyilerdi, diyorum ya kitaba renk katmışlardı resmen.
O kısımlar olmasa bir tık sıkıcı olabilirdi.
Phillip'in evindeki hizmetliler çok komikti, hizmetli ama ev sahibinden daha iyi ev sahibi konumundalardı. :D
Çocuklara çok üzüldüm, yani yaşantıları iyi ama anne ve babasından sevgi görmemişler ve bu yüzden sonradan yaşadıkları kalbimi kırdı. Bir iki damla gözyaşı dökmüş olabilirim. :/


Kolay okuduğu için Julia Quinn kitaplarını seviyorum, hızlı okunmasa çekilecek gibi değil açıkçası. Ama hem bu seri hem de uslanmayıp sürekli şans vermem okumama neden oluyor.
Yine de konusunu güzel bulduğum Julia Quinn kitabı okurum mesela. Historical eh işte seviyorum ve ne zaman başka bir historical kitap okusam her zaman bir Julia Quinn kitabı değil dedirtiyor. Ne yapayım eh iştede yazsa kalemini seviyorum. :/ Çok sevdiğiniz historical kitaplarınızın isimlerini yorumlarda bekliyorum. :)
Bu kitapta tek garipsediğim Pen'den bahsetmemeleri. Tamam sırrını devam ettirmek istememiş olabilirler, yazarda devamından bu sırrı öğrenmesin istemiş olabilirler ama bir anda Pen'in yok oluşu hiç hoşuma gitmedi ki ben Eloise'in gerçeği öğrendiğinden nasıl tepki vereceğini çok merak etmiştim. Belki son kısımda spoiler olarak yazsaydın be yazar. Büyük ihtimalle devamından olmayacak ya da olacak bilemiyorum. :/ Ama en yakın arkadaşının neler yaptığını bilmesi ve nasıl tepki verdiğini okumak bizim hakkımızdı.

Devam eden kitaplardan merak ettiklerimden biride Francesca. İzleyenler bilir dizide içine etmişler karakterin ve çiftinin. Ve okuyan hayranlar isyan ediyordu, o yüzden merak ediyorum. Eğer konuları güzel olursa diğer kardeşlerinden okurum, bakalım. Benim işim belli olmaz. :)
Yorumumdan sonra okuyup okumamak size kalmış. Yine de okumak istiyorum ama hangisinden  başlasam derseniz ilk Yüreğe Söz Geçmiyor'dan başlamanızı öneririm. O kitap gerçekten güzeldi. Anthony ve Benedict'in kitapları eh işteydi ama Colin'in kitabı hepsinden çok iyiydi. O yüzden istediğiniz kitabı okuyabilirsiniz, bağlantı olarak sadece kardeşler var ve olaylara çok değinilmiyor. :)




Kitaba Puanım 5/4^^




Not: Evet kitabı eh işte beğendim ama bu puanı da hak etti. Diğerleri gibi üç buçuk versem bu seferde olmayacaktı. :D




Alıntılar^^



"Ama düşünmeden edemiyordum, bir kadın neden son çare olarak şeye başvurabilir... Mesela...bana."


*****


Erkekler. Hatalarını kabul etmeyi öğrendikleri gün, kadınlar gibi olacaklardı.


*****


"Düşünecek başka ne var ki?"
"Eşin," dedi Benedict kelimeyi vurgulayarak.
"Ah, eşim," dedi Colin ve başını salladı.






Diğer yazılarımda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^




Buralarda da varım^^

















16 Haziran 2025 Pazartesi

Revelle//Lyssa Mia Smith Kitap Yorumu^^

 Selamlar^^
Yine hem çok farklı hem de çok güzel bir kitabın yorumuyla geldim^^
Kitabı ilk gördüğümde dedim tam bir Caraval havası oalcak gibi ama çok farklıydı. BUrada gerçek zamanlı ülkeler, şehirler vardı mesela ama Caraval çok farklı bir evrendi. Ama bu kitabında ondan geri kalır yanı yok gibiydi.
İlk sayfalarda adapte olmam zor oldu tabii, çünkü bir sürü aile var ve o aileler içinde özel güçler var. Onları anlamak, konuya girmek zor oldu ama bence bu tarz okuduğum en iyi kitaplardan biriydi.
Ve en güzeli neydi biliyor musunuz?
Kitap tek kitap, her şey 500 küsurluk sayfayla bitiyor. Daha ne olsun??



Sihrin kaçak şampanya gibi aktığı, mücevherlerin her türlü fanteziyi gerçekleştirdiği Charmant Adası’na hoş geldiniz!
Adanın en ünlü sihirli ailelerinden Revelle’in fantastik gösterileri tehdit altındaydı. Adadaki tüm kuralları değiştiren içki yasağı, eğlence alanındaki becerileriyle bilinen Revelle ailesini zora sokarken zamanda yolculuk yapabilen Chronos ailesini zengin ve mevki sahibi yapmıştı. Ama Revelle gösterilerinin yıldızı Luxe, kimsenin haberdar olmadığı sihir gücünü de kullanarak bunu değiştirmeye kararlıydı.
Ailesine neler olduğunu öğrenmekten başka bir isteği olmayan yetim Jamison Port, adaya adım attığı andan itibaren oraya ait olduğunu hissetmeye başlamıştı. Kısa sürede Luxe’ün dikkatini çeken ve Revelle gösterisinin bir parçası olan Jamison, adanın geçmişine dair birçok kalbi kıracak karanlık bir sırrı da ortaya çıkarmak üzereydi.
 

Luxe doğduğundan beri ailesi ve akrabalarıyla beraber gösteriler yapmaktadırlar. Ama kendi ailelerinden üstün olan aile başkan olduktan sonra içki yasağı getirmiştir ve içki bulmak çok zordur.
Bu sebeple kendilerinin tarafında olan adamla iş birliği yapmak ister ama işler hiç ummadığı yere gidiyor.
Şimdi böyle yaza yaza diğer ailelerinin yeteneklerinden bahsedeceğim.
İlk olarak Luxe, kendisi gösterilerde insanları büyüleme yeteneği var ve eğer karşı taraf isteyerek elmas, değerli taş verirse o zaman o kişinin duygularını kontrol edebiliyorsun. Bu Revelle ailesinin yeteneği. Ama Luxe'un başka bir yeteneğe daha var. Onu okuyunca siz öğrenin derim. :)
Luxe annesi kaybettikten sonra dayısı, kuzenleri için her şeyi yapmayı göze almış bir karakter ama bir yerden sonra onarında desteğini alabilirsin, tek yapınca ne olacak? diye diye okudum. Gerçekten ailecek bir çıkış yolu bulunabilirdi. Bu kısımdaki inatçılığı ve son kısımda Jamison için söyledikleri aşırı kalp kırıcıydı.


Jamison. Yetimhanede büyüdükten sonra zor şartlar altında tanıdığı arkadaşlarıyla aile olmuştur. Anne ve babasından geriye sadece bir fotoğraf kalmıştır ve bu fotoğrafta arkadaşlarının memleketi olan Charmant adasında çekilmiştir.
Daha gittiği gün başına gelenler normalmiş gibi gözükse de aslında altında çok başka şeyler vardır.
İlk başına gelen olayı anlatıp bir ailenin daha yeteneğinden bahsedeyim.
Chronos ailesi geçmişe gidip gelebiliyor ama her yeteneğinin bir bedeli var. Zaman yolcusu yapan bu ailede gidip geldiğinde, gittiği süre kadar yaşlanıyor. İşte o ilk günde en yakın arkadaşından biri Chronos'dur ve onu büyük bir kazadan korur.
Jamison çok gözü kara bir karakterdi ve Luxe için yaptıkları gerçekten takdir edilesi. Ve sonradan çıkan gerçekler benim bile kalbimi kırdı.
Sonradan yaptıkları çok iyiydi. Yine de bir fevri işi işleri karıştırdı. Ona spoiler olmadan değinmeye çalışacağım. :D

Bir tane kötü karakterimiz var, isim verirsem spoiler olacağı için detay vermiyorum. Sadece yani baştan çok şüphelendim, sonra dedim var bir şeyler. Sonrasından bakıyorum başka şeyler oluyor iyi diyorum ama son kısımda şok oldum.
İnanın bu kadarını beklemiyordum.
Ve bu sebep yüzünden Luxe'un sürekli çıkmazda kalması böyle kanımı fokur fokur kaynattı sinirden. İnanın hissettim o çıkmazda kalmayı. İşte bu kısımlarda Luxe'a kızmış olsam da o yerde çok iyi anladım kendisini. 


Yazarın okuduğu ilk kitabı. Aileler ve yetenekleri yüzünden ilk yüz sayfada çoğu şeyi çok anlamadım açıkçası. Bunu da normal karşılıyorum. Sonradan bazı şeylerde çok beynimi yaktı ama genel olarak neyin ne olduğu anlıyoruz. :D 
Serinin tek kitap olması artı bir puandı. Tabii ne yazık ki bazı mevzuları eklemeseler olmaz. Ne gerek var yani, o karakteri eklemeseler olmazdı değil mi. Bu yüzden çok hoşlanmadım mesela.
Ama genel olarak sevdim, hatta genel bir okura hitap ediyor çünkü kitapta yetişkin sahne yok.
En sevdiğimmm :)


Bu tarz kitapları seviyorsanız öneririm. Dediğim gibi ne kadar çok fazla yetenek, aile vs olsa da güzel, farklı, ilginç bir kitaptı. En sevdiğim yetenek duyguları kontrol etme ve zihin okumaydı ama ne yazık ki onlarında bedelleri olduğu için kalsın. :D En çokta duyguları kontrol etme mevzusu. :)
Son çok fena bitti, böyle olmalı mıydı bilemedim. Devam edeceğini de sanmıyorum, artık biz hayal edeceğiz. :)




Kitaba Puanım 5/4^^



Alıntılar^^

Luxe Revelle benim kaderimdi. Bu gece yaşanan her şey beni bu ana getirmişti. Dejavu.


*****

Roger sıradan olaylardan büyük acılara kadar her şeyini paylaşabileceği birisine sahip olduğu için ne kadar da şanslıydı.


*****


Tüm hayatım boyunca sahip olduğum sihre, güce inanmıştım. Bizler rüyaları gerçek kılıyorduk.
Ama asla kendi rüyalarımız olmuyordu bunlar.


*****


Kanatlarını açıp dünyayı görmüşlerdi. Oysa ben bir kavanozun içindeki ateşböceğinden ibarettim. İzlenmesi eğlenceliydi ama yavaş yavaş boğuluyordu.


*****


Ve acı. Dudaklarının kenarlarındaki o gerginlik. Bitmek bilmeyen o fedakarlık yine başlamıştı.





Bir yorumda böylece biter, başka yazılarımda görüşmek üzere^^
Sevgiyle kalın^^





Buralarda da varım^^










13 Haziran 2025 Cuma

Kafam Kadar Karışık Müzik Listem//Blogları Canlandırma Projesi Mayıs Ayı^^

 Selamlar^^
Mayıs ayı BCP temamızda Yeşil, Bitki, Çiçek, Pasta ve Müzik diye belirlemişiz. Ben bunların içinde farklı olarak müziği seçtim. Bu aralar her telden müzik dinlediğim için kafamın içi kadar karışık deyip sizlerle paylaşmak istiyorum. :D Biraz kitap ve dizi yorumlarından farklı olsun istiyorum. :)




Müzik listemi en sona ekleyeceğim, Youtube Music'den dinliyorum ben. Orada herkese açık, bakabilirsiniz. :)




Geçen aylarda Saklı kitabından rast geldim bu şarkıya, o zamandan beri hem akustik hem de bu versiyonu sürekli dinliyorum. :) Tabii eğer direkt youtube'dan dinliyorsan Oğuzhan Koç'un diğer şarkılarıda aradan çıkıyor. :D




Suju'nun çoğu şarkısını çok severim ama bu şarkları ayrı bir güzeldir. <3



Simge'nin çoğu şarkısını dinliyoruz zaten ama bunu kaç gündür daha fazla dinliyoruz. Önümüz yaz yaa. :D



Gökhan Türkmen'siz olmaz tabii ki <3



Hepsi bir gençliğin en sevdiği gruptur, halen daha dinliyorum, dinleniyor. Diğer şarkılarda listede, Gecelerce, Gitme, Saklambaç, Üç Kalp falan.
Böylesi daha da gelmez...



Secret Love dizinden sonra her dinlediğimde bayıldığım o şarkı. Bazen unutuyorum, eski beğenilerden denk geldim hemen listeye ekledim. Çok severimmm.



Beast, yeni adıyla Highlight grubumuzdan çıkanlar olsa da eski şarkıları, yeni şarkıları fark etmez hepsi çok güzel. Gruptan çıkanlara rağmen dört kişi olarak yollarına devam ediyorlar bu arada. :)



Ne gruplar varmış dedirtiyor liste.
Bu şarkıyı Bof'dan sonra çok dinliyordum, yine karşıma çıkınca tekrardan dinlemeye başladım. Çok severim, klibide çok eğlenceli. :)



Tabii ki BTS.
Çoğu şarkı listede yok ama eğer listeyi youtube'dan dinliyorsam sıradaki şarkılar genelde BTS'in eski, yeni şarkılarından oluyor. Ama bazı şarkılar var ki vazgeçemiyoruz.
Bu şarkıda onlardan biri^^




Vee o muazzam, kafam kadar karışık listeyi sizlerle paylaşıyorum. :D Aslında Instagramda paylaşacaktım buraya nasip oldu. :D

Benim Ortaya Karışık listem^^



BCP olarak Haziran temamız; İrlanda, İskoçya, Yaz, Babalar Günü.
Katılmak isterseniz beklerim^^
Yazının altındaki etiketten BCP için diğer yazılarımı okuyabilirsiniz. :)

Umarım eğlendiğiniz bir içerik olmuştur, çalma listesi eklediğim için eklediğim şarkılara link eklemedim bu arada. :)
Bu tarz içerikler gelsin istiyorsanız yorumlarda yazabilirsiniz :D Vlog çekiyorum sanki. :D







Başka yazılarda görüşmek üzere, sevgiyle kalın^^







Buralarda da varım^^